Yazar: admin

Saf Sandığım Köylü Karım

No Comments

Saf Sandığım Köylü Karım

Ben Alper 06-09-2014 itibariyle 31 yaşındayım Eşim 28 yaşında. Saf sandığım eşim Sultan’la altı yıl önce evlendim. Anne ve babam kendi köylerinden görücü usulü ile bulmuşlardı. Çok güzeldi 171 boy 65 kilo açık kumral balık etiydi. İlk gecemizde soyunduğunda bembeyaz güneş görmemiş vücudu Beni aşırı tahrik ettiğinden Hemen girmiş kızlığını bozmuştum. Ertesi gece sevişmeye başladığımızda saf sandığım köylü karım Alper neden amımı yalayıp beni tahrik etmiyorsun dun orgazm bile olamadım deyince Gereğini yapıp onu mutlu etmeye çalıştım. Evliliğin ilk altı ayı bütün gücümle onu sikip mutlu etmeye çalışıyordum ve mutluyduda. Birkaç defa arkadan istedim hayır asla hem acır hem günah deyip beni atlatıyordu.
Sonunda bir gün köyden akrabaları olan 3 genç ünüversite kaydı için şehre gelmiş ve hal hatır sormak için bizede uğramışlardı. Ben vardiyadan gelmiştim ve uykusuzdum. Öğlen yemeği birlikte yedik ve ben gençler siz oturun benim uyumam gerek deyip yan odaya geçip yattım. 10 dakika geçmiştiki biri enişte uyumuşmudur dedi, Eşim ohoooo çoktan uyumuştur dedi. Nasıl kız sultan enişte iyi sikiyormu seni deyince bende uyku felan kalmadı. Evet iyi sikiyor emmioğlu dedi, Amını da yalıyormu, İlk zaman yalamadı ama sonra isteyince yalamaya başladı. Benim deliğide siktirdinmi, yok hayır istedi vermedim. Sikeyimmi senin götünü şimdi, Manyak olma bu gençlerin önündemi sikecen beni nolmuş sanki seni siktiğimi herkes biliyor. Hayret onlar konuşurken benim sik kalkmış kemikleşmişti. Sonrada onu başkasıyla sikişirken hayal edince dahada azdım. Sonra uykuya dalmışım. Uyandığımda akşam olmuştu. Hiç bir şey demedim ama o bana Herif çocuklar burda okuyacaklar benim emmi oğluynan teyze oğlunun kalacak yerleri yok şu bahçedeki odayı onlara tahsis etsek olurmu dedi. Yine tahrik olurken neden olmasın hayatım dedim boş duruyor zaten. Teşekkür ederim kocacım deyip kucağıma oturdu sikim hemen fırladı ama işe gidecektim kendimi tuttum. Ertesi sabah geldiğimde ilk işim eşimi siktim ve rahatladım.
Okullar açılmadan iki gün önce gençler gelip karımın yardımıylada evi temizlediler ve yerleştiler. Sıra karıma yerleştirmelerine kaldı. Karımı onlarla düşündükçe deli oluyordum. Nasıl başlıyacak bilemiyordum. Gelişlerinin ikinci haftasıydı, ve cumartesi işe gitmemem gerekiyordu ama eşime gideceğimi mesai yapacağımı söyleyince gözleri parladı. Saat 23,00 gibi çıktım bir saat sonra geri döndüm Bizim evin ışıkları sönmüştü ama gençlerinki yanıyordu. dışarı zifiri karanlıktı perdede aralıktı. pencereye yanaştığımda Karım amcasının oğlu Okan’ın kucağındaydı Gömleğinin düğmeleri açılmış Memesinin birini eliyle okşarken diğerini ağzına almış somuruyordu yalayıp dişliyo arada bir karımın yüzüne bakıyordu Karım onun saçlarını okşayıp çocuk gibi seviyordu. Teyzesinin oğlu Orçun’sa başını karımın uzun eteğinin altına sokmuş, ne yaptığı görünmüyordu.
Okan’ın Orçun’a dokunmasıyla başını çıkardı sonra karım kalktı kucağından Karımın düğmeleri açılmış Gömleğini çıkarıp sonrada eteğini sıyırdı altında Külot yoktu. Okan ve Orçun’un soyunmasıyla üçüde çırılçıplaktı benim sik şaha kalkmıştı. Karıma Arkadan sarılan Okan boynunu yalayıp memelerini sıkarken Orçun’da önden sarılmış dudaklarına yumulmuştu. Ben birinci postayı patlatmıştım ki Okan karımı domalttı belli ki götünü sikecekti Deliğine tükürdü sikinide tükrükleyip dayadı bir hamlede geçirdi Karım AAaahhhhhhh Diye bir çığlık atıp yavaş ol hayvan dedi Okan karımı sikiyor Orçun sikini emdiriyordu Okan hızlandı hızlandı ve dayanamayıp tosun gibi böğürerek içine attırıyordu. Okan karımın götünü sularken Orçun altına girmişti boşalması biten okan içinden çıkınca karım Orçun’un sikini kavradı ve amına dayadı ve hırsla oturdu kalktı oturdu kıvıra kıvıra çakarken zevkin zirvesine çıkmış delicesine başını sallıyor inliyor kasıntılarla boşalıyordu Orçun sıkıca sarılıp oda içini suluyordu. Sonunda ikiside sakinleşti Karım Sultanım kalktı amını götünü peçeteyle sildi kanepeye oturdu bir yanında Okan vardı diğer tarafınada Orçun oturdu. Karım kollarını boyunlarına atmış onları öperken onlarda beline sarılıp öpüşlerine karşılık verip fırsat oldukça memelerine saldırıyorlardı.
Sultan dedi Okan kocan seni siktiğimizi anlasa seni boşarmı. Bilmem oğlum boşarmı boşamazmı. Boşverin siz onuda işin tadını çıkaralım. Sultan bak benimki kalktı dedi Okan. Sabırlı ol daha sabaha çok var biraz dinlenelim TOST olmak istiyorum. Sultan, Efendim canım bizim köyde Hasan amca var ya, Eee, Çocukken kaçanı siktiği söylentileri var ama bilemiyorum, Öğreniriz emmioğlu dedi karım. Ben ikinciyide patlatmıştım ve yarın gece uzun bir gece olacağından Gidip yatmalıydım.
Eve gidip banyomu yaptım ve yatıp uyudum. Sabah kapı sesiyle uyandığımda Karım teşrif etmişti Hayırdır karıcım sen nerden geliyorsun Sabah erken kalkıp çocuklara bakmıştım ihtiyaçları varmı diye. Varmıymış Aşkım sen çok perişan görünüyorsun Çocukların ihtiyacını gördünmü? Herif sen ne zaman geldin? Gece saat 24,00de Beni aramadınmı? Aradım ve buldum keyfin yerindeydi Bozmak istemedim. Geldi yanıma uzandı beni öpüp özür dilerim kocacım dedi. Bırak özürü felanda git banyonu yap gel beim gönlümüde gör.
Yıkanıp kurulanıp geldi çırılçıplak yatağıma girdi Öptp öptü, yüzüne baktım çok utanıyordu Sana Teessüf ederim Sultanım benden esirgediğin götü gidip Gençlere siktirdin Kalk giyin hadi, Sikmiyecekmisin? Şimdi hayır Kahvaltımızı yapalım yat dinlen öğlen kalk güzel bir sofra hazırla akşam için Gençleride çağır Akşam gurup yapacaz ama onlar bilmesin Hasan amcadan bahsetmişti ya o doğrudur hayatım harika sikmişti beni.
Öğlen kalkan karım Mutlu bir biçimde işe koyulurken bende çarşıya gidip biraz içki, Karıma Sexy elbise çamaşır almıştım bu arada benim içinde bir şeyler almıştım o süprüzdü. Çarşıdan gelip ben banyoya girdim kıllarımı felan temizleyip yıkanıp çıktım Ardından karım girdi banyoya Banyodan çıkan karıma aldığım giysileri verip bunları giy dedim. Tanga, Mini etek ve askılı badi hafifde makyaj acaip sexy olmuştu. Gençlere seslendim geldiklerinde karımdan gözlerini alamıyorlardı. Yemekler yenmiş içkiler içilmiş zaman oldukça ilerlemişti biz kanepede otururken eşim masayı topluyor eğilip kalkarak tangasının görünmesini sağlayarak gençleri çıldırtıyordu. Gençlere birer bardak içki verip siz keyfinize bakın benim birazcık işim var deyip yatak odamıza gittim. Karıma aldığım giysilerin aynısından banada almıştım onları giydim makyaj yaptım başımada aldığım peruğu taktım yüksek topuklu terliğimi giyip salona girdim karım dahil gençler küçük dillerini yutmuşlardı Okan’la Orçun’un arasına oturup, Evet gençler dün karım sultanı siktiniz bu gecede beni ve karım sultanı sikeceksiniz dediğimde okan dudaklarıma yumuldu Sikmezmiyim enişte ben göt sikmeye bayılıyorum dedi ben okanla Orçun karımla
Sabaha kadar ikişer kez beni ikişerde karımı siktiler. Birer defasını ben karımı sikerken sikmişlerdi. ayrıntı yazamıyorum aşırı tahrik olduğumdan

Categories: Uncategorized

ünal ı karım yaptım

No Comments

ünal ı karım yaptım
O uzun ve sıkıcı günlerde mahalleden arkadaşlarla yazları akşama doğru halı saha maçları yapardık. Böyle günlerde bizler sahada futbol oynarken bazen komşumuzun oğlu ünal ı sahadan biraz uzakta ya bisiklete binerken ya da yaşıtı olmayan çocuklarla takışırken görürdüm. ünal kumral, 170 cm boylarda, 65 kg civarı balık etli biriydi. O zamanlar lise ikiye gidiyordu. Hem tüysüzlüğüyle hem baby face suratı ile bir kızı andırıyordu. Fiziksel yapısıyla tavır ve davranışları da uyumluydu, yani biraz kırıktı. Onun bu yanını bilen yaşıtları onu canları sıkıldıkça arada döverlerdi. Hatta birkaçının bu çocuğa pandik attığına ünal ın da de onlardan kaçıp küfrettiğine tanık olmuştum.ünal ın annesi aysel abla ile annem arkadaştı, aysel abla bazen bize gelir annemle sohbet ederdi. Geldiğinde oğlu ünal ı ve küçük kızı sonay’ı da zaman zaman bize getirirdi. O güne dönersek, halı saha maçında kavga etmiştim, can sıkıntısıyla eve dönüyordum. Yolda ünalı ve yanındakileri gördüm.ünal ile aynı yaşta olan çocuklar ünala pandik atıp kalçalarını sıkıyor, çocuk bunları itip küfredince de tokatlıyorlardı. O zamana kadar ünalın arkadaşlarından dayak yiyip, taciz edilmesiyle çok ilgilenmemiştim ama kafam bozulduğundan ve çatacak yer aradığımdan ünala sataşan itlere bir iki tokat patlatıp, ünal a: “sen ne biçim adamsın lan, ezdirme kendini” deyip kolundan çekerek önüme kattım. Aynı binada oturuyorduk, onlar bizden iki kat daha aşağıdaydı. ünal apartmana girince annesinin evde olmadığını söyleyince mecbur bize götürdüm. Bizde herkes çalışıyordu, ev boştu.
Karnımız açtı, beraber sandviç yedikten sonra televizyonun başına oturduk ama öğle ortasında televizyonda bir bok olmadığından sıkılıp bilgisayara geçtik. ünal bilgisayar masasına geçti, bense arkadaki çekyata oturdum. ünal sürekli “Saffet abi sağol, beni koruduğun için” diyordu. Güneş odamıza vuruyordu ve ilk kez o yoğun ışık atmosferinde ünalın kolları ile bacaklarının şahaneliğini fark ettim. Altında dizlerinin bir karış üstünde biten açık mavi bir şort vardı, görebildiğim kadarıyla bacakları o kadar biçimli ve kadınsılardı ki doğrudan o bacakları bir kadına monte etseniz bir erkeğe ait olduğunu kesinlikle anlayamazdınız. Kolları da bir o kadar narin ve zayıftı. Bembeyaz kollarında ve bacaklarında tek bir tüy yoktu. Kendimi durdurmak istesem deünal ı süzüp incelemeye devam ediyordum. Dudakları kırmızı ve incecikti. İncecik kaşları, yeşil ufak gözleri ve ha?f bir pembemsilikte yanakları öpmek istiyordum. Önce yavaşça öpmek istiyordum dudağının kenarından sonra çenesinin altında tutup dudaklarını öpmek istiyordum.
Sikim kalkmıştı, kalbim de küt küt atıyordu.
Birden ünalın ustune atlıp onu sıkıca kavrayıp kendime çektim,
ünalın boynunu, yanaklarını ve dudaklarının kenarını dakikalarca öptüm, ünal sonlara doğru başını benden yana çevirdi ve ter içinde kalan elimden elini kaldırarak yanağımdan yavaşça tutup beni dudaklarının tam ortasına doğru çekti. ünalın dudaklarını aşkım diye inleyerek öpüyordum, incecik dudakları ağzımın ve dudaklarımın içinde kayboluyor, sert ısırıklarımla dudaklarını ünalın iniltilerine, acı iniltileri de eşlik ediyordu. Yavaş yavaş ayağa kalktık, ünal koltuğu öne itip bize yer açmak için arkasını bana dönerek koltuğu biraz ileri sürdü. Saniyeler süren o anlarda altımdaki boxerı çıkarıp attım, sikim kıpkırmızıydı. ünal’ın koltuğu öne iterken beni azdırmak için özellikle kıvırdığı kalçalarına dayanamayıp şortunu ve külodunu indirerek daldım. Yarağımı ünal’in bembeyaz, tatlı, dolgun kaçlarının arasına sürtüyordum. ünalda bana doğru kendisini bastırdı. Heyecandan kalbim yerinden çıkacak gibiydi. ünal hızlı hızlı nefes alıyor ha?fçe inliyordu, aletim şişmişti. ünal bana daha da yaslanıyordu, bir elimle önce beyaz t-shirtünü yukarı sıyırdım ve elimle belinin yukarısından karnına, göğsüne ve meme uçlarına kadar elimle okşamaya başladım. İkimizi de ateş basmıştı, yanıyorduk. Dayanamıyordum… ünal o 10 saniyelik sürede arkasına bakmadı. Bense çırılçıplaktım. Heyecanımı, azgınlığımı zapt edemiyordum o anlarda. Dünya batsa, rezalet çıksa, sonu mahkemede bitse bile ünal ı bağırta bağırta sikecektim. ünalı kendime çekip yüzünü bana dönmesini sağladım. Sanırım suratım vahşi bir hayvanı andırıyordu, ünal ise kızarmış, dudakları aralık bir şekilde başını öne eğerek sikime bakıyordu. Öyle tatlıydı ki yüzü…T-shirtünü çıkardım, pembe meme uçları ve bembeyaz pürüzsüz göğüsleri ve ufacık karnı karşımdaydı. Kendimi tutamayıp yüzüne dikkatli dikkatli baktım. Elimle çenesinden tutup başını kaldırarak yüzüme bakmasını sağladım. Gözlerimizle birbirimizi yiyorduk. Uzatmadan dudaklarına yapıştım, yatağın üzerine yığıldık. Altımda küçücük kalmıştı. İlk seferde dudaklarını kaçırsa da dudaklarım minik, ince dudaklarını kuşatmıştı. Dilimi ağzının içine sokuyordum, dillerimiz dans ediyordu. Birkaç dakika sonra ellerini yataktan kaldırarak sırtıma koydu. Bense ellerimle onun sarı yumuşak saçlarını okşuyor ve meme uçlarında geziniyordum. Küçük tatlı ısırıklarımla ünal iyice kıvama gelmiş ve inlemeye başlamıştı. Başımı o güzel boynuna dayayıp öperek omuzlarına kadar indim. Vücudu tam bir parlak pürüzsüz kız vücuduydu, eski sevgilim nurtenin vücuduna on basardı öptüğüm titreyen, kadifemsi beden. Ağır ağır tadına vararak memelerine geldim, bir elimle memelerini okşarken, dilimle usul usul meme uçlarını dilleyip ıslatıyordum. ünal ın inlemeleri iyice artmıştı, körpe kız gibi kısa kısa ve sık sık inliyordu ahh ahh diye. Doğrulup patlamaya hazır vaziyetteki yarrağımı ünal ın ağız hizasına getirdim. ünal da hemen doğrulup sikimi avuçladı ve dilleyip yalamaya başladı. Patlayacak gibiydim. Kafasına tutarak iyice ağzının içine soktum. “karıcım işte böyle….benim minik oğlan prensesim….ahhhh…orospum harikasın….birazdan içini ısıtıcam…senin tatlı deliğini doldurcam güzelim…”ünalın ağzına ve yüzüne hayvansı sesler çıkararak şakır şakır attırdım.ünal hemen banyoya koştu. Birkaç dakika sonra geldiğinde yüzüme bile bakmadan t-shirtünü alıp kapıya yöneldi. Hemen kalkıp kapıya koştum, çırılçıplaktım ve kapı açıktı. Merdivenin başında ünal’i tutarak, biraz zorla da olsa onu eve tekrar soktum. Dışarıda biri bizi bu halde görse herhalde çıngar çıkardı. ünal ağlamaklı bir sesle “gidicem gidicem” diyip duruyordu. Belli ki korkmuştu. Kapıyı kapatıp onu ikna etmeye çalışıyordum, dudaklarını büküp yere bakması ve ağlamaklı sesi beni yine azdırmıştı. Başını yukarı kaldırarak zorla dudaklarını öpmeye başladım. Bu sefer daha hırçındı ama ben de kararlıydım. Dudağımı ısırınca suratına tokadı yapıştırdım. Ellerimle şortunun altından kalçalarını avuçladım, kendisini sıkıyordu. Ama okşayıp öperek, güzel sözler söylerek çözülmesini sağladım. Artık öpüşmeye o tüysüz, seksi oğlan yön veriyordu. Parmaklarım deliğindeydi, külodunun içi sırılsımlaktı, ikimizde terli ve ıslaktık ama birbirimizi delice istiyorduk. ünal ın dudaklarından kurtulup şortunu indirdim, minicik pipisi kalkmamıştı bile. Kalçalarını bana doğru çevirdiğinde vurulmuştum yine…Bembeyaz, pürüzsüz, dolgun ve çıkıktı. Kıvrımlarını ellerimle ağır ağır okşuyor, ıslak ıslak yalıyor ve öpücükler konduruyordum. Kalçalarını biraz daha aralayıp deliğine baktım,tek bir kıl yoktu. Bu deliği uzun uzun yalamak istiyordum. “Karıcığım” deyip, doğrularak kucağıma aldım, şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Duşun altına birlikte girdik. Su saçlarımızı ıslatmıştı, ünal ın ne?s vücudundan akıp gidiyordu. Dayanamayıp dudaklarına yapıştım, sırtını fayansa dayamıştı. Sikimi kalçalarına dayadım. Uzun uzun öpüştük ve artık ünal ı sikmek için yanıp tutuşuyordum. Ellerimle vücudunu ve deliğini sabunladım. Birlikte kurulanarak odamdaki yatağa geldik. ünal ın çenesinden tutup bir öpücük kondurdum ve “bana artık kocacım diyeceksin” dedim. Sonra yatakta domalır bir pozisyona getirdim. Muhteşem kalçalarını avuçladıktan sonra, deliğini dillemeye başladım.ünal; kocacım, aşkım diye inliyordu. Vazelini birazcık
parmağıma sürerek deliğini yağladım. Ağır ağır başparmağımı soktum. İnleyerek içine aldı. İki parmağımı aynı şekilde sokunca kıvama geldiğini anladım. Demir gibi sertleşmiş kalın yarrağımın başını ha?f ha?f sokmaya başladım. ünalın inlemeleri bağırtıya dönüşmüştü, o kadar çok bağırıyordu ki etraftan duyan olacak diye korkmaya başladım. Sikimin başını biraz ani bir hareketle sokunca “yapma” diye bağırdı. “karıcım korkma yavaş yavaş” diyerek sakinleştirdim. Ha?f oynatarak ve biraz da bağırtarak sikimin tamamını soktum. ünal acı çekiyordu ama her sokuşumda acısı biraz azalırken zevki de artıyordu. İçi sıcacıktı, kalçalarını tokatlaya tokatlaya derinlerine girip çıkıyordum ünal. bağıra bağıra inliyordu. Yavaş yavaş alışmaya başladı, artık sadece inliyor ve “kocacım” diye söyleniyordu. İçine patladım ünal.ın Sonra yanına uzandım, üst üste iki halı saha maçı yapmış gibiydim. Komşumun gay oğlunu sikmiştim, bir lise öğrencisini sikmiştim. Annemin en samimi arkadaşının oğlunu becermiştim. İlk kez bir erkekle beraber olmuştum. İlk kez böyle boşalmıştım. Ulan sahi ben ne yapmıştım? Bu sorulara yenileri ekleniyor ve kafam bu sorularla dolup taşıyordu ki ünal ın yarrağımın üzerini ıslatan dil darbeleriyle bu şoktan çıktım. Sikimi o kadar güzel emip, yaladı ki boşalmaya yakın ağzından çekerek yüzüne boşaldım. Sonra yüzündeki dölleri ellerimle silerek ünalı kucağıma alıp öperek duşa götürdüm.

Categories: Uncategorized

Küçük Sapıklıklarım…13

No Comments

Küçük Sapıklıklarım…13
Bacaklarından akan dölleri toparlamaya çalışarak kaynanam odasına duşa gidiyor. Amının çevresi tertemiz. Geçmiş görüntülerde hep bir iki haftalık tüyler olurdu. Benim için mi hazırlanmıştı yoksa? Duşun altında iken jigolo da yukarı çıkıyor. Banyoya giriyor. Oradaki kameradan ses duyamıyorum. Hasiktir. Teknik hataları sevmiyorum. Anlaşılan daha sevişeceğiz niye yıkanıyorsun modunda kiralık sikici.

Banyoda öpmeye başlayıp yatağa kadar eli kalçalarında getiriyor kaynanayı. Elindeki havlu ile kalçalarını kuruluyor. Yan yana uzanıp öpüşüyorlar. Seni hiç bırakmayacağım. Her fırsatta benim ol gibi aşık cümleleri kuruyor şerefsiz. Dudakları hep dudaklarında. Eli göbeğinden amına doğru iniyor. Bir parmağını hafifçe içine sokuyor kaynanamın. Aynı yavaş tempoda dudakları ve göğüsleri arasında gezerken parmak daireler çizerek amından hiç çıkmıyor. Amından çıkardığı eli ile bacaklarını aralıyor ve misyoner pozisyonunda üstüne tırmanıyor. Açım çok iyi. İyice genişlemiş şişmiş amı ortada. Herif bir iki deneme sonunda kalın sikini yerleştiriyor ama. İki genç aşık gibi vücutları yapışmış sevişiyorlar. Kaynanamın eli jigolonun sırtında. Jigolonun bel hareketleri yavaş. Sikini tamamen gömmüş içeri ve çıkarmadan kalçalarını oynatarak sikiyor. Vücutları tek parça halinde hareket ediyor. Kaynanamın yüzünü gösteren kameraya geçiriyorum kesintisiz süren bir zevk dalgasına kaptırmış kendini. Arada sikicisinin boynuna sarılıyor.

Dakikalarca aynı şeyi yapıyor hayvan. Dudak dudağa olmadıkları anlarda kaynanamın inlemeleri duyuluyor sadece. Hafifçe doğrulup kaynanamın bacaklarını ikiye kıvırıyor ve beli hızlanıyor herifin. Şimdi hızlı hızlı yarıya kadar girip çıkıyor ama. Sikinin kalınlığı o kadar ideal ki her geri çekilişinde kaynanamın am dudakları da geri doğru geliyor. Katlanmış bir bacağının gerilmesi ile başlayan orgazm çığlıklarına rağmen istifini bozmuyor jigolo. Kaynananın konuşamadan eli ile iteklemesi ile yavaşlıyor ve çıkıyor içinden. Uzun siki pırıl pırıl kaynanamın göbeği ve amının çevresi de öyle. Kaynanamın sakinleşmesini beklerken ayağa kalkıyor. Kafasının altına bir yastık koyup başını sikine doğru çeviriyor. Herif ayakta kaynanam başını yana çevirip sikin başını ağzına alıyor.

Bir eli dikleşmiş göğüs uçlarını eziyor. Kaynanam saksoda iyi gerçekten. Şaşılası derecede fazla kısmını sokuyor ağzına. Elleri de hiç boş durmuyor. Ya sikicisinin bacaklarını okşuyor ya da taşaklara sikin boşta kalan kısmına masaj yapıyor. Herif biraz eğilerek daha rahat çalışmasını sağlıyor. Kaynanamın içeri çöken yanakları siki güzelce emdiğini gösteriyor. Sağ elinin orta parmağı tekrar kaynanamın amına girmiş bile. Bir parmağı ise zorlanmadan göt deliğine yarıya kadar gömülmüş. Orta parmak bu sefer daireler çizmiyor bir sik gibi hızlıca girip çıkıyor. Diğer parmakları da sadece amının çevresini dudaklarını eziyor şimdi. Kaynanam ağzındaki siki arada çıkarmak zorunda kalıyor. Nefesi düzensiz. Yeni boşalmış amının hassaslığını acımasızca ve çok profesyonelce parmaklıyor sikicisi. Aynı bu yatakta mastürbasyon yaptığı günkü gibi aynı inleme sesi ile bir kere daha boşalıyor. Tek farkı bu sefer bir elinde sıvazladığı uzun ve kalın bir sik var. Kaynanamın am suları ile kaplanmış eli ile herif sikini biraz okşuyor. Yarı baygın kaynanam sonucu bilerek gözlerini kapıyor sadece ve ne kullanıyorsa hayvan jigolo dudaklarına oradan boynuna sürttüğü sikten spermler savruluyor. Alnı yanakları dudakları bembeyaz oluyor birden.

Sikini yüzüne sürterek anırarak boşalıyor. Bilgisayar başından kalkamadan benim döllerim de şorta akıyor. Kaynanamın suratındaki ve boynundaki dölleri az evvel kalçalarını sildiği havlu ile şefkatle siliyor puşt. Yatağa uzanıp sarılıyor. Yatmalıyım artık. Çünkü kayınpederin geç geleceğiz mesajından sonra herif bana bir kat daha giderim mesajı atmıştı ve daha o noktaya gelmediler. Ben uyurken kayıtları laptopa aktarıyorum.

Sabah mutfakta kayınpeder yalnız. Bizimki biraz bana kızgın galiba yorgunum deyip yataktan çıkmadı diyor. Benim seyrettiğim kısımda en az dört orgazmı vardı. Demiyorum tabii ki. Siz dinlenin bugün ben bir İstanbul’a gidip geleyim. İsterseniz yarın öbür gün sizi bırakır şöför diyerek evi terk ederken kaynanam da iniyor aşağı. Yüzü gözü kızarmış, gerçekten grip olmuş gibi bitkin bir halde eli karnının üstünde. İyi niyetli görünen bir piç olarak yedikleriniz de dokunmuş olabilir, biz iyi olduğumuza göre bizden farklı ne yediyseniz o fazla gelmiştir diyorum. Cevap veremiyor. Evet itim ben.

En büyük planım başımı belaya sokmanın kıyısından dönerek başarıya ulaştı. Kendimi güzel bir öğle yemeği ile ödüllendiriyorum. Sadece öğle yemeği değil tabii. Ne zamandır görmediğim bakıcının kuzeni kızı bir kat sikiyorum. Ulan az kaldı kaynanamı sikecektim. O ölçüde bir sapıklık bana göre değilmiş. Röntgen ve bu sayede tuzaklar kurmak ise tam bana göre.

İstanbul’da da telaş devam ediyor. Karımın doğum hazırlıkları. Doğumdan sonra temiz hava sakinlik filan diye Çeşme’ye gidecekler zaten bakıcı, kaynana tam kadro. Çeşme de uygun zaman yaratır siktiririm ben kaynanayı yine. Ki bunu da başardım. İleride anlatırım.

Ertesi gün onlar evlerine dönerken ben yazlığa geri dönüyorum. Doğum öncesi bu tadilatı bitirmek lazım artık. Mature mimar onu sikip bırakıp gittiğim için soğuk ama belirtilen sürede işi bitirme sözü veriyor. O işini bitirsin ki ben de kamera sistemini rahat rahat kurayım. Sağlam bir çalışma ile malzeme ve eleman yığıyorum yazlığa ben de karımın yanına geri dönüyorum.

Karım hamileliğin etkisinden erkenden uyuyor zaten. Çalışma odasına dönüp kaldığım yerden devam ediyorum üç gündür aklımda olan görüntülere.

Yatakta birbirlerine sarılmış hallerini hızlı çekimde geçiyorum. Diğer ekrandan da taş memelinin evinde birikmiş dört beş günlük görüntüleri hızlı çekim geçiyorum. Her duş sonrası gerçekleşen kremleme seanslarında kayıt alıp kalan görüntüleri siliyorum. Bir saat sonra filan önce jigolo kalkıp duşa giriyor onun sesine zorla uyanan kaynanam kalkıyor. Nasıl feci siktiyse jigolo öylece sızdığından yüzündeki kurumuş dölleri yıkıyor uzun uzun. Herif giyinirken bir yandan benimle mesajlaşıyor. Kaynanam banyodan çıkmadan iç çamaşırlarını giyiyor üzerinde bornozu kafasında bir havlu dışarı çıkıyor. Jigolonun yanına alt kata indiğinde görmeye alışkın olmadığım göğüs dekolteli kısa bir elbise var üzerinde. Güzelliğine övgüler yağdırıp küçük bir öpücük konduruyor dudaklarına. O sırada kaynanamın telefonu çalıyor. Kayınpeder benim yanımdan arıyordu.

Gecikecekmiş bizimkiler diyor kaynanam. İzmir’e gidiyorlarmış. Yemeğe çıkalım biz de diyor herif. İkiletmeden kaynanam kabul ediyor. Ev boş hızlı çekimdeyim. Diğer ekranda da günleri hızlı geçiyorum. İşte bingo. Laptop ile yatağa girmiş taş memeli üzerinde sadece bir penye ve altında beyaz bir külot var. Başka zaman olsa bu görüntüye bile attırılır. Sert meme uçları penye altından seçiliyor. Sesi açıyorum o taraftaki. Ekrandan sevişme konuşma sesleri geliyor. Erotik bir film galiba. Bir eli aşağıda hareketli. Sonra ekrana takılıyor uzun süre. Laptopı ayak ucuna bırakıp yatağa uzanıyor üstündeki penyeyi çıkartarak. Ekranını göremiyorum, neye bakarak mastürbasyon yapacak bilemiyorum. Onu öğrenmenin bir yolunu bulurum ama manzara dehşet. Ekrana bakarak çamaşırını da çıkartıp bacakarasına bir yastık sokuyor. Bacakları arasına hapsettiği yastığa sürtünürken iki eli iki büyük memesinde. Tam bakire kız mastürbasyonu. Kusursuz bir fizik. Sıfır selülit. Her gün yağlanan parlak cilt. Meme uçları hafifçe kabarmış. Bir meme ucu bu kadar pembe olamaz. Uçlarını sıkıyor aynı anda bacakarasındaki yastığa kalçalarını oynatarak sürünüyor. Yan döndü şimdi. Götünün iki tarafı birer avuçluk. Diğer ekranda kaynana ve jigolo içeri giriyorlar. Kahkahalar içindeler. Herif girer girmez duvar kenarına sıkıştırıp dudaklara saldırıyor. Yeni evli azgın bir çift gibiler. Kısa elbiseyi alttan tutarak başından çıkartıyor. Kaynanam aynı şiddetle cevap veriyor öpücüklerine. İç çamaşırları ile kalmış kaynanam bana iki dakika ver diyerek, odasındaki tuvalete giriyor. İşini halledip makyajını tazeleyip hemen çıkıyor. Belli ki iyi içmişler. Çıktığında sikicisi odada çırılçıplak ve kalkmış siki ile karşısında. İki görüntüyü de durduruyorum.

Taş memeliyi tercih ediyorum. Dudaklarını bir şeyi üflermiş gibi yuvarlak büzerek ufflayarak inliyor. Yastığı atıyor bacak arasından. Benim için de iyi oluyor. Tertemiz tek tüy olmayan küçücük amcığı karşımda. Avuç içi daireler çizerek bızırının ve amının üzerinde geziyor. Hafif aralanmış amın ıslaklığı ile parmakları parlıyor. Az önce çizgi gibi amın küçücük iç dudakları bir kelebek gibi karşımda. Tam emmelik bir lokma. Bu sefer parmakları daireler çizerek o küçücük am dudaklarını eziyor. Beli bir kalkıyor bir iniyor. Bekaretine zarar vermekten korkan parmakları am dudakları arasında diğer elini karnına bastırıyor.

Ekrana doğru dönerek dört ayak üzerinde kendini okşamayı sürdürüyor. Canıma minnet bu kamera açısı ile aralanmış kusursuz bakire amcığı ve belli bile olmayan göt deliği karşımda. Parmakları sırılsıklam. O ince uzun parmakları emmek istiyorum. Elimdeki sikim patlamak üzere. İki parmağı hafif aralıyor açık pembe sırılsıklam bir amcık. Aman tanrım diyorum. İki uzun parmak köküne kadar giriyor o öpmeye dillemeye kıyamayacağımı düşündüğüm ama. Parmakları bir iki kere gitgel yapıyor ve sonra öne doğru kapaklanarak boşalıyor. Görüntüyü geri alıyorum o parmaklar o kadar derine girdi ise bakire değil kızımız.

Yarına gündem yazıyorum bu konuda çalışmak için. Kaynanama dönüyorum. İç çamaşırları ile herifin karşısında kırıtıyor. Doğru düzgün içmeyen kadın belli ki sarhoş olmuş. Yola çıkmış bizimkiler diyor. O zaman hiç vakit kaybetmeyelim diyerek sertçe dudaklarına saldırıyor herif. Kaynanam sütyenin askılarını çözerken o külodunu çekiştiriyor. Herif yatağın kenarına oturup külodu tamamen çıkartıyor. Ters taraftalar. Ayaktaki kaynanamın amını dillediği belli. Kalçalarına yapışmış elleri ile kendine yapıştırıyor kadını. Fazla uzatmıyor. Yatağın kenarında ayakları yerde iken kaynanamı kucağına alıyor. Kaynanam da kırk yıllık orospu gibi sikin kökünü tutarak üzerine yerleşiyor. Kolaylıkla kendini uzun kalın sikin üzerine bırakıyor. Herif koca ellerini kaynanamın kalçalarına gömmüş zıplatıyor. Bir süre sonra kendini geri atıyor. Kaynanam da üzerine eğilince iki deliği de seriliyor gözümün önüne. Sabahtan beri sikilmekten kızarmış etli amcığa giren kalın sik kolaylıkla gidip geliyor içinde.

Herif yavaşlayıp sikini çıkartıp göt deliğine sürtüyor. Kaynanamdan gelen itiraz çok büyük seninki oluyor. Jigolo yalvarıyor resmen beni kırma belki bu son görüşmemiz diyerek. Kaynanayı üstünden indirip yan çeviriyor bu arada. Bir bacağını aralayıp sikini tek defada amına köklüyor sonra çıkartıp göt deliğine bastırıyor. Kaynanada bir itiraz yok. Bir iki kere daha aynı şeyi yapıyor bu arada bir parmağı hep göt deliğine gömülmüş durumda. Bir bacağını hafif kaldırıp diğer eli ile sikinin başını göte batırıyor. Kayınpederin sağlam sikine alışkın göte baş kısmı rahat giriyor. Herif tam profesyonel. Çıkartıp baş kısmını batırma hareketini üç dört kere daha yapıyor. Adam derslik sikişiyor.

Baş kısmı içerdeki sikini büyük bir sakinlikle iteklemeye başlıyor. Ben yarıda durur derken devam ediyor. Daha önce kayınpederin götten sikişini seyretmiştim ama kimbilir ne zamandır götüne giren ilk yarak. Kaynanam çığlık içinde kendinden iteklemeye çalışıyor herifi. Dışarda bir iki santim kalmışken jigolo durup tükürüklediği eli ile amıyla oynamaya başlıyor. Sadece canım yanıyor sesi geliyor kaynanamdan ama hiç dur çıkar tepkisi yok. Siki göte gömülü iken kaynanamın amı ile oynamaya devam ediyor. Sonra yavaş yavaş hareketleniyor siki içine gir çık yapmadan hafif kalça hareketleri ile.

Kaynanam inliyor ve ıkınıyor sadece. Kendini okşa diye kaynanamı yönlendiriyor şimdi kaynanamın eli amını okşuyor. Herif bir iki santimlik oynamalar ile götün içinde. Her ileri geri harekette göt çevresi geriliyor daha da kızarıyor. Yavaş hareketler ile köküne kadar yerleşiyor. Her köküne kadar yerleştiğinde kalçalarını oynatarak içinde gezdiriyor uzun sikini. Kaynanam bir elini de bacak arasına sokmuş diğer eli ile ise yatak içinde tutanacak bir yer arıyor. Bugünkü beş veya altıncı boşalması. İyi kalpten gitmemiş. Tükenmiş kıpırdayamayan kadını domaltıyor herif. İçinden çıktığı anda amı ve göt deliği madeni bir lira büyüklüğünde iki delik halinde, kapanmıyor. Sikini biraz tükürükleyip tekrar bastırıyor göt deliğine. Kaynanam önünde domalmış o ise yatağın üzerinde kadının üstünde çömelmiş halde. Ön taraftaki kamerada kaynanamın gözleri kıpkırmızı sadece boşluğa bakıyor, kendinde değilmiş gibi sadece inliyor.

Ben dayanamıyorum elime boşalıyorum. Hayvan jigolo ise kayıtlara göre altı dakika daha devam edip büyük taşakları titreyerek boşalıyor arkasına. İçinden çıkıp yana yığılıyor. Kaynanam kıpırtısız. İçinden döller akan kıpkırmızı olmuş göt deliği açılıp kapanıyor nefes alır gibi. Bir iki haftadan önce toparlanmaz o delik.

Categories: Uncategorized

KİRALIK ODA VERDİĞİMİZ GENÇ VE KARIM (ALINT

No Comments

KİRALIK ODA VERDİĞİMİZ GENÇ VE KARIM (ALINT
Merhaba fantazi severler. Bu hikayemizi eşimle birlikte yazıyoruz. Biz İstanbulda mütevazi bir yaşantı süren, (eşim 32 ve ben 36 yaşında) evli bir çiftiz. Eşimle sınırsız bir seks yaşantımız var ve çok mutluyuz. Ancak kısa bir süre evvel ekonomik sıkıntılar yaşadık ve 3 oda bir salon olan evimizin bir odasını öğrenciye kiraya vermeyi kararlaştırıp internete ilan koyduk. Kısa sürede birçok kişi aradı. İçlerinden bir Üniversite öğrencisi ile eve yakın bir Cafede buluştuk. Delikanlı çok yakışıklı ve atletik yapılı bir gençti, ayrıca oldukça çekingendi, eşimle beni görünce eli ayağına dolaştı. Eşim mini bir etek giymiş, rahat tavırlarla yanımda oturuyordu. Oturunca eteği iyce sıyrılmış, baldırlarına kadar görünüyordu. Delikanlı titrek sesle adının Murat olduğunu ve bizi rahatsız etmeden evin bir odasını kullanacağını söyledi. Biz de kendisini temiz ve dürüst biri olarak gördüğümüzü söyleyip, şartlarımızı da belirterek anlaştık. “İstersen eve gidelim, evi de gör.” dedik. Murat çok memnun oldu ve birlikte eve gittik.

Onun kalacağı odayı gösterdik, bakıp beğendi, sonra salona geçtik. Eşim, “Birşeyler içermisiniz?” dedi. Murat meyve suyu istedi, ben bir bira istedim. Eşim bizim içeceklerimizi verdikten sonra kendisine de bir bira alarak salona gelip karşımıza oturdu. Murat halen çekingen tavırlarla bir bana bir eşime bakıyor ve kendisini kabul ettiğimiz için teşekkürler ediyordu. Murata çok eşyasının olup olmadığını sordum. Sadece özel eşyalarının olduğunu söyledi. Eşim, “Peki yatak falan yok mu?” dedi. Murat, “Memleketten isterim gönderirler, ancak ailemin yurttan ayrıldığımı bilmelerini istemiyorum…” dedi. Ben de, “O halde dert etme, bir süre salonda yatarsın, sonra da ikinci el birşeyler alırsın.” dedim. Bu arada eşim Murata, “Burası artık senin de evin, rahat ol ve hiç bir konuda yabancılık çekmene gerek yok!” dedi ve birasını bitirip, 3 adet bira ile tekrar geldi. Birini Murata verdi. Murat, “Ben pek içmem abla.” deyince, eşim, “Sıkılma rahat ol, içmek istersen iç, ancak alkol almıyorsan ısrar yok!” dedi. Murat biraz rahatlamış, “Bazen arkadaşlarla içiyoruz, sizin hatırınız için içeyim.” dedi. Eşim, “Hah şöyle! Rahat ol!” dedi.

Biralarımızı içerken eşim Murata, “Bu akşam yurda gidecekmisin?” dedi. Murat da, “Gitsem iyi olur, sizi rahatsız etmek istemiyorum. Hem eşyalarım da yok daha.” dedi. Ben, “Yok canım gitmene ne gerek var, yarın gider eşyalarını getirirsin. Bu gece burda yatarsın artık.” dedim. Murat sıkılarak, “Pijamam falan yok…” dedi. Bu sözler üzerine eşim kalktı, “Ben üzerimi değiştirmeye gidiyorum, gelirken sana Sedatın giydiklerinden getiririm.” dedi ve yatak odamıza gidip bir süre sonra içi tamamen görünen kırmızı mini geceliğini giymiş, elinde iki adet Boxer Pijama ile geldi. Birini Murata birini de bana verip, “Al değiştir üzerini ve rahat ol, karnın açsa dolapta yiyecek var, çekinme.” dedi. Biz dışarda yediğimiz için toktuk, Murat da aç değilmiş, teşekkür etti. Ben hemen pantolonumu ve gömleğimi çıkardım ve Boxeri giydim. Fakat Murat üzerini değiştirmedi, eşime utangaç bir şekilde bakıp önünün kabarıklığını saklamaya çalışıyordu. Eşim de bunu farkedip Murata, “Artık sen de bu evin ferdi oldun, eşim karşımda nasılsa, senin de karşımda öyle olman gerekiyor, yani kendi evindesin sonuçta, öyle değil mi?” dedi.

Murat, “Tabi ki…” deyince, eşim Murata, “O halde gel bakalım benimle yatak odasına!” dedi. Ben gülerek, “Hayırdır aşkım, ne yapacaksın çocuğa?” 🙂 dedim. Eşim de gülerek, “Korkma aşkım, üstüme çekmeyeceğim, yastık yorgan çıkarmama yardımcı olacak sadece, yoksa bizimle aynı yatakta mı yatacak?” 🙂 dedi. Ben de, “Neden olmasın ki? Nasılsa evimizin bir ferdi!” 🙂 dedim. Bu sözler Muratı delirtmiş olmalı ki, Pantolonunun önü çadır kurmuş durumda idi ve yerinden zor kalktı, eşimin kalçalarına bakarak peşinden gitti. Sadece Murat değil, ben de felaket heyecanlanmıştım. Bazen eşimle sevişirken aramıza bir başka erkeği aldığımızı hayal ederek fantazi kurardık, eşim o zaman daha fazla azardı. Tabi ki odayı kiraya vermemiz bu amacı gütmüyordu. Yatak odasından Muratın sesi geliyordu, “Abla burda olmaz lütfen…” diye. Eşim de, “Hadi ama, rahatlayacaksın!” diyordu. Merakımdan dayanamadım, ne oluyor diye bakmaya gittim. Eşim Murata benim Boxerlardan birini vermiş, üzerini değiştirmesini, havanın çok sıcak olduğunu söylüyordu. Murat beni görünce titrek sesle, “Böyle rahatım abi…” dedi. Ben de, “Olur mu canım, değiştir üzerini, gömleğini de çıkar rahatla!” dedim.

Murat ısrarlara karşı koyamayıp önce pantolonunu çıkardı, Boxeri giydi ve gömleğini çıkardı. Artık önünü saklayamıyordu, dimdik olmuştu. Ben çıktım yatakodasından kendime bir bira daha aldım. Eşimin azdığını ve Murata kesin siktireceğini düşünüyordum. Meraktan yatak odasına doğru yaklaştım. Beni farketmiyorlardı. Eşim yatağın üzerine çıkmış, dolaba uzanıp yastık yorgan çıkartıyor ve Murata uzatıyordu. Eşim birden dengesini kaybedince, Murat eşimin bacaklarına ve beline sarılıp kucağına aldı ve birlikte yatağa düştüler. Eşim Muratın resmen sikinin üzerine oturmuştu. Eşim kalçasını Muratın kucağında (sikinin üzerinde) sağa sola oynatarak, “Bu hep böyle dik mi? Yoksa bana mı kalktı?” diye sordu. Murat cevap vermeden eşimi kucağından kaldırmaya çalışsa da, eşim kalkmayıp, “Beni beğendi de mi kalktı? Soruma cevap ver!” diyordu. Murat dayanamadı, “Abla belli olmuyor mu?” dedi. O sırada yatakodasına girdim. Muratın yüzü kızardı hemen. Eşim de, “Kocacığım düştüm, Murat yakaladı beni!” 🙂 dedi. Ben de, “O halde teşekkür etmelisin aşkım!” 🙂 deyip salona geçtim…

Ben salonda bir sigara içerken yatakodasından sadece eşimin sesi geliyordu. “Harika bir yarrağın var Murat!” diyordu. Sigaramı bitirip tekrar yanlarına gittim. Eşim yerde Muratın önüne diz çökmüş Muratın yarrağını yalıyordu. “Kolay gelsin karıcığım!” 🙂 dedim. Eşim de, “Murata teşekkür ediyorum!” 🙂 dedi. “Benim için de teşekkür et aşkım!” 🙂 dedim. Gerçekten Muratın yarrağı benimkinin rahat iki katı vardı. Eşim deli gibi yalarken Murat inleyerek kasılıp duruyordu. Sonunda dayanamadı ve eşimin ağzına boşaldı. Eşim hem yutuyor hem yalanıyordu. Muratın yarrağı hala dimdik idi. Eşim Muratı çırılçıplak bıraktıktan sonra kendi de soyundu ve yatağa uzandı. Ben de soyunup yatağın kenarına oturdum. Eşim amına şaplatarak Murata, “Teşekkür etme sırası sende!” deyince Murat eşimin amını yalamaya başladı. Ben de doğrulup eşimin ağzına verdim. Eşim zevkten çıldırmış gibiydi, kasıla kasıla orgazm oluyordu. Baktım Muratın yarrak kalkmış, “Murat, şu orospuya yarrağınla teşekkür etsene!” 🙂 dedim.

Murat karımın amını yalamayı bıraktı ve mırıldanarak, “Mahvettin beni oruspu, bak şimdi sana nasıl teşekkür ediyorum!” diyerek birden eşimin üzerine uzanıp, ben eşimin ağzını sikerken, o da eşimin amına öyle bir koydu ki, eşim sanki ilk defa yarrak yercesine böğürdü. O değil sikimi koparacak diye korktum. Ve Murat eşiminamını yavaş yavaş, ama kanırta kanırta sikmeye başladı. Murat benden daha uzun boylu ve iri kıyımdı, eşimin üzerinde gidip gelirken benim sikimle burun buruna geliyordu. Merak ediyordum, ne yapacak diye ve bir ara sikimi eşimin ağzından çıkarıp Muratın ağzına doğru uzattım. Murat hiç çekinmeden sikimi yalamaya başladı. Sikim iki ağız arasında eriyordu, ve dayanamadım birden boşaldım. Çoğu karımın ağzına giderken bir kısmı da Muratın yüzüne fışkırmıştı. Ama Murat hiç istifini bozmadan eşimi ritmik ve sert bir şekilde sikmeye devam etti. Ben yine yatağın kenarına oturmuş onları izliyordum…

Muratın kalçaları harika görünüyordu, nasılsa sikimi yalamıştı, elimi attım götünü okşamaya başladım, o anda Murat eşimin amına dehşetle boşaldı. Hemen akabinde eşim de Muratın beline kollarını dolayarak sarıldı ve inleyerek boşaldı. Ancak eşim Murata öyle sarılmıştı ki, Muratı bırakmıyordu. Murat eşimin amından yarağını çıkaramadan yavaş yavaş sikmeye devam etti. Delikanlı eşimi dinlenmeden ikinciye sikiyordu. Eşim kollarını gevşetince Murat birden eşimin üzerinden kalkıp doğruldu. Eşim, “Ne oldu aşkım, yarıda bıraktın beni?” dedi. Murat hiç konuşmadan eşimi kucaklayıp kaldırdığı gibi kucağına aldı, alttan yarrağını eşimin amına geçirdi ve yatağa oturdu, eşimi Jokey gibi zıplatmaya başladı. Bir süre sonra eşim, “Bittimmmm!” diye böğürmeye başladı. Murat güçlü kolları ile karımı belinden tutup kaldırdı, yarrağını karımın göt deliğine hizalayıp tekrar oturtunca, karım çığlık çığlığa bağırmaya başladı. Murat karımın feryadına hiç aldırış etmeden aynı hızla götünü sikmeye devam etti. Murat karımın götüne boşaldığında, karımın yarrağın üzerinden kalkacak hali kalmamıştı.

O gece Murat eşimi yanımda sabaha kadar sikti. Tabii Murata verceğimiz kiralık odadan vazgeçtik, anlaştığımız aynı şartlarda artık bizim yatak odamızda, bizimle birlikte kalıyor.

Sevgilerimizle.
ALINTIDIR.

Categories: Uncategorized

londradan misafirler – 8

No Comments

londradan misafirler – 8
“Nasıl ama yakaldık sizi öyle sopa gibi önünüzde dimdik gezerseniz böyle köpek balıkları saldırır işte” deyip ellerinde tuttukları yarrakları bırakmadan “hadi gelin bakalım şimdi, elimizdesiniz”

deyip havuzun derin olmayan yerine doğru çekiştirdiler adamları. Havuzun yan kenarına yerleştirilmiş olan merdivene geldiklerinde Nil önde Altan beyi, Nur da arkalarında Allan’ı çekiştiriyordu. Karım arkasına bile bakmadan sol eli patronumun önündeki yarrağı sıkıca kavramış bir şekilde basamakları çıkmaya başladı. Altan Bey hem gülüyor hem de basamakları hızla çıkan Nil’in sikini çekiştirmesi yüzünden komik bir şekilde hareket ederek onu takip etmeye çalışıyordu. Karım kahkahalar atıyor, ıslıklar çalıyor, zafer işaretleri yapıyordu. Görüntü gerçekten çok eğlenceli idi. Sanki havuzda iki büyük balık yakalamışlar onları karaya çekiyorlardı. Allan’la ben de bu manzarayı gülerek seyrediyorduk. Dördüde havuzun kenarına çıkınca kızlar işi iyice şamataya vurup ellerinde sıkıca tuttuklkarı aletleri bırakmadan koşmaya başladılar.

’’Hadi bakalım sert çocuklar, görelim ne kadar sertsiniz, hahahahah”

diye bastı kahkahayı Nil, kendi önde ve Altan bey arkasında havuzun etrafında koşmaya başladılar. Tabiki Nur’da kendisini takip ederek Allan’ı çekiştiriyordu. Zavallı adamlar canları yandığından yalpalaya yalpalaya kızların arkasından sürükleniyorlardı. Nil önde Nur arkada neşeli bir şekilde koşar adımlarla havuzun çevresini turlayıp yanımıza kadar geldiler. Hepimiz çok eğleniyorduk. Karımın şeytanca oyunu ortalığı kahkahadan kırıp geçirmişti.

’’Sizi gidi üçkağıtçılar siziiii…şike yapıp bizi yıldırmaya çalıştınız değil mi ? Hııııımmm, görelim bakalım ne kadar sertsiniz. Kalkın bakayım sizde ayağa, dizilin şöyle yan yana …’’

diyerek ard arda komutlar veriyordu Nil. Sonunda ikisi önümüzde yanyana diz çökerek oturdular ve bizler de çevrelerinde yarım bir daire oluşturup yan yana dizildik. Anlaşılan kızlar, saatler geçmesine rağmen hala dimdik olan yarraklarımıza ciddi bir şekilde dayanıklılık testi uygulayacaklardı. John ve Altan Bey karımın önüne isabet eden bir yerde duruyorlardı, Allan ve bense Nur’un önündeydik.

“Hadi bakalım kim önce boşalacak görelim, heheheh” diye gevrek gevrek güldü Nur.”Evet önce boşalana ödül vereceğiz ona göre” diye tamamladı Nil

Vakit kaybetmeden birer elleriyle kavradıkları yarraklarımızı sırayla ağızlarına sokup çıkarmaya başladılar. Birimizin siki ağızlarında iken diğerinide avuçlarıyla pompalamaya devam ederiyorlar adeta bir mastürbatör görevi yapıyorlardı. Biz de keyfili bir şaşkınlık içerisinde biribirimize bakıp

“Nooldu bunlara yaaaawww, demin yorgunluktan bittik, yeter artık diyorlardı”

gibi yorumlarla biribirimize sorup duruyorduk. Artık yaptığımız şikenin saklanır bir tarafı kalmamıştı. Olay apaçık meydandaydı. Neredeyse 3 saattir devamlı aletlerimiz dimdik tuttuğumuzu beceriyorduk. Şu şansa bak dedim kendi kendime, eşleşme anında baldızımın önüne düşmüştüm, karımın bana fena halde kızacğını sanırken bu tamamen sürpriz olmuştu bana. Ama yine aynı heyecanı duymaya başlamıştım, karnımda kelebekler uçuşuyor, kalbim yerinden çıkacak gibi çarpıyordu. Nur’un etli dudakları kaya gibi sertleşmiş olan sikimi sardığı zaman, hafifçe ”ohhhh!!!” diye inlememe sebep olmuştu. Gözlerim yarı kapalı, kendimden geçer gibiydim. Hırsla ağzına sokup çıkartırken dibinden sıkıca kavramış, başını iyice şişirmişti yarrağımın. Sanki somuruyordu yarrağımı, tüm hıncını ondan çıkartmak ister gibiydi. Homurtulu bir şekilde haşince hareket ettiriyordu başını ileri geri. Bir ara gözlerimi açıp başını öne eğdim ve bana içinde şimşekler çakarak bakan o badem gözleri yakaladım. Kızgınlıkla şehvet karışımı müstehzi bir ifade vardı yüzünde, bende ona küçük bir gülümseme ile karşılık verdim. Allan hayretle bizi seyrediyordu, ama Nur’un diğer eli aynı anda onun yarrağını öyle sıkı bir şekilde pompalıyordu ki zavallının gözleri Garfield gibi yarı baygın bakıyordu. Yan tarafımızda da durum farklı değildi. Karımda Altan beyden hırsını almaya çalışıyor, onun siki ağzında iken kafasını yukarı kaldırmış gözlerini ona dikmişti. Bir ara göz göze geldiklerini hissettim ki tam o anda Nil adamın yarrağına dişlerini geçiriverdi.

“Ahhh….. heeeyyy ne yapıyorsun, koparacaksın yahu, daha lazım o bana, lütfen kibar davran yarrağıma”

diyerek güldü Altan bey. Bizlerde katılmıştık bu gülümseme dalgasına. Karım diğer eliylede John’un sünnetsiz sikini hızla pompalıyordu. İşte sünnet derisinin tek işe yaradığı yerde bu olmalıydı. Masturbasyon esnasında baş kısmınıda içine alacak şekilde uzadığı için daha etkili bir sürtünme oluşturuyor, baş kısmının altında toplanan tüm sinir uçlarını yumuşak bir dokunuşla uyarıyordu. Bu uyarılma işlemi tüm hızıyla yer değiştirerek dakikalarca devam etti. Nur ve Nil Bazen aynı anda iki aleti birden ağızlarına almaya çalışıyorlardı, ortaya çıkan komik manzaraya da hep berber gülüyorduk. Kızların ağızlarında tükürük kalmamış çeneleri artık ağrımaya başlamıştı oral seks yapmaktan. Yarım saate yakın bir zaman geçmişti ki karım ve baldızım, önümüzdeki yarrakları dizleri üzerinde durarak uyarmaya çalışıyorlardı. Sancıyan dizkapaklarını birer bier değiştirip çökme pozisyonunda dinlendiriyorlardı. Bizlerde hala boşalma sinyali veren yoktu. Sikim, üzerinde uygulanan basınç ve sürtünmeden artık mosmor olmuştu, iyice şişmiş, sancımaya başlamıştı. Baş kısmını kaplayan deri zar kadar ince olduğundan tahriş olmaya başlamış canımı yakıyordu. Kendimi geriye çekmeye, baldızımın elinden kurtulmaya çabalıyordum. Aslında durum hepimiz için aynıydı. Acı ifadesi kaplamıştı yüzlerimizi, “ahhhh..lar ufff..” lar arasında kıvranmaya başlamıştık. Kızlar bu halimizi görünce

“yaaaa…hadi bakalım VIAGRACILAR, noooldu, sizeee. İyi oluyor diimi böyle, hehehe…”

diye bizimle dalga geçmeye devam ettiler. Nur’da karım gibi, avuçlarının içindeki yarrakları iyice sıkıyor adeta intikam alıyordu. Yüzlerimiz kıpkırmızı olmuştu, zorlanmaktan ense köküme kramp girmek üzereydi nerdeyse. Hala hiçbirimiz yiğitliğe leke sürdürmemiş, kaçmaya yeltenmeyip, bir ümit orgazm olalım diye içimizden dua ediyorduk. Ama çöllerin yağmur duası ne kadar kabul olursa bizimkilerde aynı durumdaydı. Altan Bey sonuda

“Kızlar biz ettik siz etmeyin, noolur acıyın bize”

deyince karım ve Nur biribirlerine bakarak aynı anda ”HAVUUUZ!!!” diye bağırdılar. Biz daha ne olduğunu anlayamadan, ikiside ayağa kalkıp ellerini yarraklarımızdan ayırmadan, hatta daha da sıkıca kavrayarak, bizi kenarında bulunduğumuz havuza doğru çekiştirmeye başladılar. Sonrada bizi savunmasız bir şekilde yakalanmış olduğumuzdan kolayca havuzun serin sularına savurdular. Bu onların intikamıydı. Çok keyif almışlar, iki büklüm olmuş katıla katıla gülüyorlar halimizle alay ediyorlardı. Bu kahkaha fırtınasına suyun üzerine çıktığımızda bizde katılıdık. Aslında masturbasyondan birer kor demir haline gelmiş yarraklarımız için bu suya atılma olayı iyide gelmişti yani. Vücut hararetlerimizde oldukça yüksek olduğundan nerdeyse dumanlar çıkıyordu üzerimizden. Biraz dalıp çıkarak iyice serinlemiş ve rahatlatmıştık kendimizi. Kızlar gecenin ilerleyen saatinde hava serinlediği için havuzdan çıkarken üşümeyelim diye bize havlular getirmişlerdi.

Teker teker bu havlulalara dolanıp kurulandık. Havuzlu avluya bakan salonun ortasında alçak bir platformda yer alan şömineli bölüme geçip birer içki almak fikri hepimizce benimsenmişti. Geniş krem rengi koltuklardan oluşan oturma grubu çevreliyordu üç bir yanını şöminenin. Üzerlerinde son derece yumuşak kocaman yastıklar da vardı. Yan gelip dinlenmek için ideal bir mekândı burası ve gecenin bu saatinde çok iyi gelmişti bize. Hepimiz kendimize uygun bir yer seçtik uzanmak için, karım ve Altan bey de buz dolabindan içki almak üzere birlikte mutfak bölümüne geçtiler. Serin su kan dolaşımımızı normale döndürmüştü.

Şöminede hafif çıtırtılarla yanan odunların sesi ve çıkardığı mis gibi koku da mestetmişti bizi. İçimiz geçiyordu koltukların üzerinde kaykıldıkça, kabuğuna çekilen kaplumbağalara benziyorduk.John ve Allan Nur’u aralarına almışlar ikisininde kafaları kızın birer omuzunda gözleri yarı kapalı sanki uyumak için annesinden ninni bekleyen çocuklar gibiydiler. Bende hemen karşılarındaki koltukta uzanmış onları seyrediyordum. Nur ellerini iki yanında yatan misafirlerin göğsüne uzatmış kıllarıyla oynuyordu. O hala çırılçıplaktı, pardon üzerinde aşk elbisesi vardı sadece ve bu da ona çok yakışıyordu.

Karım ve Altan Bey ellerinde birer tepsi ile geri döndüler birazdan. Tepsilerde iyice soğutulmuş koca bir şişe Dom Perignon şampanya, bardaklar ve egzotik meyvelerden oluşan dev bir tabak vardı. Sevinç nidaları ve alkışlarla karşıladık onları. Birden iştahımız kabarmıştı meyveleri görünce. Muzlar, Ananas, Kivi, Mango gibi tropikal meyveler ağzımızın suyunu akıtmıştı. Dom Perignona

“İşte damarlarımızda akan kanın ihtiyacı asil güç geldi” diye patlattım espriyi.

“Evet, dostlar, iyiki varsınız, en kötü günümüz böyle olsun”

diyerek kaldırdı kadehini Altan bey ve hepimiz ona karşılık vererek kadehleri kafamıza diktik. Farkında olmadan acayip susamıştık ve şampanyanın o mis kokulu köpüklü tadı ağzımızda yeni bir ferahlık estirmişti. Nil hemen dev tabağın içindeki meyveleri birer birer dağıtmaya başladı hepimize. O da hala çırılçıplaktı ve sanki giyinikmiş kadar da rahattı üstelik. Sehpaya eğildiğinde memeleri minik birer kavun gibi sallanıyor, kalçaları ise odun ateşinin vurmasıyla pembe pembe görünüyordu. Saçları ensesinde toplanmıştı bir tokayla. Hepimize ikram ettiği meyvelerle şakalar yapmaktanda geri kalmıyordu. Örneğin Nur’a uzattığı muzu ağzına oral seks yapıyormuş gibi sokmak, kivileri göğüslerinin üzerine yerleştirip oradan kaydırıp sunmak gibi.

Şampanya ise gecenin en mükemmel sürprizi gibi gözüküyordu şu anda. Kalitesinden dolayı kolayca yudumlanıyor, hızla tüketiliyordu. Meyveler kan şekerimizi yükseltmiş, yorgun bedenlerimize yeniden enerji katmıştı. Şöminenin karşısında Roma imparatorluğu zamanında resmedilen sefahat âlemlerini andıran bir topluluk olmuştuk. Adeta balık istifi, vücutlarımız temas halinde uzanmış bir elinde meyve diğer elinde de şampanya kadehi olan, çıplak insanlar kümesi oluşturmuştuk. Artık iyice rahatlamış salonun dayanılmaz erotik ambiyansı içerisinde kendimizden geçmiştik. Koca şampanya şişesi elden ele dolaşıyordu, sonunda şişeden içmeye başlamıştık. Ağır olduğu için bir diğer kişi şişenin altından kaldırararak yardımcı oluyordu içmeye.

Şakalar peşi şıra geliyor kahkalar tekrar yükselmeye başlıyordu. John derin bir solukta kafasında diktiği şampanya şişesinden irice bir yudum içtikten sonra, dizleri üzerinde kalkıp şişeyi sallamaya başladı. Ne yapacağını hepimiz anlamıştık. Formula 1 podyum seremonisindeki şampanya savaşını buraya taşımaktı niyeti sanırım. Şişeyi kime doğru çevirse çığlığı basıyor, kolları ile yüzünü saklamaya çalışıyordu. Bir kaç sahte denemeden sonra Nur’da karar kılmıştı. “ayyyyy,,,hayııııırr..yapma..” diye çığlığı atıp kollarını şişeye doğru uzatmış engellemeye çalışıyordu.John ise iyice köpürttüğü şampanya şişesini yangın söndürme tüpü gibi Nur’un vücuduna boşalttı. Fışkıran şampanya, Nur’un iri memelerinin üzerine, göbeğine ve bacak arasına büyük bir tazyikle çarpıyordu. Baldız sırılsıklam olmuştu. Allan da attı kendini fışkıran bu şampanya selinin altına, kafasını sokuyor, ağzını denk getirerek içmeye çalışıyordu kana kana.

Daha sonra karım Nil’e döndü şişenin ucu. Nil’de çığlıklar arasında kendini korumaya çalıştı ama şişeyi sağa sola sallıyarak püskürttüğü için John her seferinde istediği noktayı hedef alabiliyordu. Aynı baldız gibi karımda şampanya ile sırılsıklam olmuştu. Altan Bey bir anda Nil’in ayak bileklerinden yakalayıp bacaklarını geriye doğru havalandırırken aynı zamanda iki yana doğru iyice ayırdı. Karım iki büklüm geriye devrilmiş bacakları iyice ayrıldığı için amcığı tabak gibi ortaya çıkmıştı. John hedefi hemen algılayıp şişeyi iyice çalkaladı ve karımın amcığına oldukça yakın bir yerden şampanya ile doldurdu. Nil’in amından içeri köpürerek doluyor ve seller halinde dışarı taşıyordu şampanya. Kalçaların arasından süzülüp gidiyor, erotik bir süs çeşmesini andırıyordu karım. Allan ve ben de çekiştirirerek Nur’u karımın yanına taşıyıp onuda çığlıklar arasında bu şampanya banyosuna dâhil ettik. Kızlar şimdi saçlarının telinden tırnak uçlarına kadar şampanya ile yıkanmışlardı, vücutları şömine ateşinde parıl parıl parlıyordu.

Benim aklıma bir fikir gelmişti. Daha önce Nil’le uygulamak istediğim erotik bir resim çalışmasından aklıma gelmişti. Kızları ayak tabanları birbirine yapışık şekilde sırtüstü yere yatıracaktık. Bunun için önce yere minderlerden yüksekçe bir yatak yaptık. Sonra kızları üzerine yerleştirdik. İnce ince dilimlediğimiz meyvaları karım ve baldızımın vücutları üzerine ihtimamla yerleştirmeye başladık. Bir sanat eseri meydana getiremeyecektik ama ellerimiz heyacanla titreyerek yapabileceğimizin en iyisini yapmaya çalışıyorduk. Meyveleri vücutlarının üzerine yerleştirirken çok gıdıklanıyorlar, kıkır kıkır gülüyorlardı. Aslında hepimiz iyice sarhoş olmuştuk ve de çok eğleniyorduk. Yuvarlak ananas dilimlerinin ortasını uçları dışarı cıkacak şekilde yerleştirdik memelerinin üzerlerine. Kivileride geniş dilimlerle kesip mangolarla birlikte çeşitli yerlere dağıttık. Venüs tepesine, göbek çukuruna, karın boşluklarına. Muzları ise yarım boy yapıp amcık dudaklarının arasına sıkıştırıyorduk. Bacakları da ihmal etmedik tabii. Altan Bey mutfaktan iki şişe sos getirmişti. Biri çikolata diğeride krema. Bunlarla da meyve aralarına şekilli süsler yapıp eserimize son şeklini verdik. Karşımızda ağzımızın suları akarak yemeğe hazırlandığımız canlı birer meyve tabağı vardı.

Aç kurtlar gibi atıldık kızların üzerlerine. Altan Bey yine karımın yanına geçmiş, John’da diğer yanındaydı, ben ve Allan ise baldızın iki tarafına yerleşmiştik. Bir anda hücum ettik bu harika meyve sepetine. Kimimiz ayaklardan başlayıp parmaklarını tek tek emiyor, kimimizde boyun kısmıdaki sosları dilimizin ucuyla yalıyorduk. Bense baldızın memelerinden gözümü ayıramadığım için önce oraya saldırdım. Ananas dilimlerini büyük bir iştahla yiyip, meme uçlarını deliler gibi emmeye başladım. Altan Bey Nil’in amcığından yükselen muzu bir hamlede yutmuş, altındaki çikolata sosunu da seri dil darbeleriyle temizlemeye çalışıyordu. Allan Nur’un, John’da karımın göbek çukurlarının içine yerleştirilmiş olan meyveleri ve çevrelerindeki çikolata krema karışımı sosları büyük bir dikkatle temizliyorlardı.

Kızlar üzerlerinde gezinen eller, dudaklar ve öldürücü dil darbeleriyle kendilerinden geçiyor zevkten titriyorlardı. Yarım saat içinde dev meyve tabağımızın üzerindeki her şeyi silip süpürmüştük. Sos çıplak tenlerine yer yer yapışmış, kurumuş ve lekeler bırakmıştı. Şişede kalan şampanyayı dikkatli bir şekilde yeniden kızların vücutlarına boca edip ellerimizle bir güzel temizledik. Arada bir kafaya da dikiyor özellikle kızların kendilerini daha iyi hissetmeleri için elimizden geleni yapıyorduk. Bu erotik meyve sunumu sırasında inanılmaz dercede tahrik olmuştuk. Hepimizin önündeki şişlik yeniden belirmiş, karım ve baldızım da arzulu öpücüklerle bize cevap vermeye başlamışlardı.

Saat gece yarısını geçeli epey olmuştu ama kimsenin enerjisinden en ufak bir eksilme yoktu henüz. Altan beyin aklına şeytanca bir oyun gelmişti. Yatak odasından iki adet eşarp geldi.

“Bunlarla kızların gözlerini bağlayacak ve bir oral teste tabii tutacağız. Dördümüz sırayla her birininin önüde dizilip yarraklarımızı ağzlarına sokacağız. Kızların doğru tahminleri diğeri ile bildikleri ise kendileri ile aynı anda ilişkiye girecek. Doğru tahminlerde eşitlik olursa erkekler kendi aralarında çöp çekerek beğendikleri kızı seçecekler. Sevişmeye biraz daha heyecan katabilmek için kızların gözlerinin bağlı kalamasını öneriyorum. Kabul edenler”

diye bir solukta anlattı herşeyi, tüm erkekler anında kabul ettiler tabiki, Nil’de Nur’a bakarak,

“Ehhh napalım, ne çıkarsa bahtımıza, değil mi kız. Doğru vallahi, bu eve gelin geldik artık, babasıda, oğluda sıradan…”

diye cevap verdi. Hiç bakit kaybetmeden karım ve baldızımın gözlerini sıkıca bağlayıp karşılıklı iki koltuğa oturttuk. Sonrada sıraya geçip birer birer onar saniyelik test sürelerimizi kullanmak üzere kızların önündeki yerimizi almaya başladık. İlk sırayı John aldı ve Nil’in önüne yerleşti. Önündeki yarrağı iyice sertleşmiş bir halde Nil’in dudaklarına temas edecek kadar yakın bir yerde durup bekledi. Kızların ellerini kullanmaları yasak olduğu için 10 saniye boyunca erkeklik organlarımıza sadece dudakları ile dokunabilir ve ağızlarına alarak tanımaya çalışabilirlerdi.

(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Categories: Uncategorized

Öğlen Yemek Paydosunda Dölleriyle Besled

No Comments

Öğlen Yemek Paydosunda Dölleriyle Besled

Merhabalar ben Tuğçe, 29 yaşındayım ve 4 yıllık evliyim. Eşimle severek evlendim, ama eşimin ailesi ile yaşıyor
olmamız beni birçok özgürlüğümden alıkoydu. Eşimle seks hayatımızın da çokta iyi geçtiği söylenemez. Gözüm çok
dışarıda olmasa da, yakışıklı karizmatik erkekler hep ilgimi çekmiştir. Özel bir şirketin muhasebesinde çalışıyorum.
Berk de muhasebede çalışan, ama işini çok iyi bilen ve bana çoğu konuda yardımcı olan birisi. Berk 24 yaşında,
benim boylarımda, fiziği düzgün, yakışıklı bir genç. Bekar ve yalnız yaşıyor. Berk’le çok iyi anlaşırız. Bazen
kalçalarımı izlediğini, dekoltelerimi gözlediğini farkediyorum, ama bundan hiçte rahatsızlık duymuyorum. Aksine
hoşuma gidiyor diyebilirim.
İşyerinde bulduğum huzuru evde bulamıyorum. Evde kaynanasıyla anlaşamayan gelinlerden biriyim. Haliyle durum bu
olunca kocamla da evde sürekli tartışıyoruz. Birgün işten çıkmış eve gelmiştim, kocamla güzel bir gece geçiririm
hayali kurarken yine herzamanki tartışmalarımız başladı. Kocamın çıkıp gitmesiyle moralim bozulmuş, yatakta
yatıyordum. Telefonumu kurcalarken Berk’in numarası gözüme çarptı. Mesaj attım ona, kocamla tartıştığımızı
anlattım. O da bana teselli veriyor, kendisinin de evde yalnızlıktan sıkıldığını, film izlediğini söylüyordu. Berk, gayet
fiziği düzgün, yakışıklı, hoş bir gençti. Yalnız olmasına anlam veremiyordum. Neden yalnız olduğunu sorduğumda,
kendisinden yaşça büyük, evli, yada eşinden ayrılmış kadınlara ilgi duyduğunu söyledi.
Nedendir bilmem ama, o mesajdan sonra üstüme bir rahatlık gelmişti, artık daha özgürce yazarak devam ettiriyordum
mesajlarımı, “Peki bana da ilgi duyuyormusun canım?” diye mesaj attım. O da, “İlgimi çekiyorsun tabii… Hele giydiğin
o dar eteklerle tam bir afet oluyorsun!” gibi şeyler yazıyordu. (Ben, kocam kızsa da işyerinde dizime kadar gelen
etekler giyen, dar giyinmeyi seven biriydim). Berk’in bana ilgi duyduğunu bilmek hoşuma gitmiş, dişiliğim tutmuştu.
Elim amıma gitti, okşamaya başladım, zaten bacak aram da alev gibiydi. Amımı okşarken Berk’le seviştiğimi hayal
ediyordum. O bunu bilmiyordu tabii. Masturbasyon yaparak güzel bir orgazm yaşadıktan sonra mesajlaşmayı
bitirdim.
Ertesi sabah işyerine yine dar bir etekle gittim. Ona, “Nasıl olmuşum?” diye sorduğumda, “Herzamanki gibi afetsin!
Ama unutma, ben bekar bir erkeğim!” dedi. Ben de gülerek, “Ama sen evli seversin!” dedim. Bu konuşmalar,
birbirimize flört edercesine takılmalar böyle bir süre devam etti. Günler geçtikçe, evdeki huzursuzluk, tartışmalarda
kocamın annesinin tarafını tutması vs. beniBerk’e ittiresmen. İşyerinde Berk’le sürekli muhabbet, sohbet, gülüşmeler,
iş dışında da mesajlaşmalar falan derken, farkında olmada çok yakın olmuştuk birbirimize.
Pazar uyandığımda kocam yoktu yatakta, arkadaşlarıyla Balık tutmaya gitmiş olmalıydı. Bunu sık sık yapardı, sonra
da tuttukları balıkları gece geç vakte kadar arkadaşlarıyla Rakı ile zıkkımlanır, eve sarhoş gelirdi. Şu halime bakın
yaa, Pazar günüm bile iğrençti. Oysa ki annesi de kızına gitmişti, kocamla seks dolu güzel bir Pazar geçirebilirdik. 2-3
aya yakın seks yapmıyorduk, yanıyordum resmen, elim durmadan bacak arama gidiyordu. Telefonuma uzanıp Berk’e
mesaj attım, Pazar gününü evde yalnız yatarak geçirdiğimi yazıp, biraz mesajlaştık. Berk de, “İstersen bugün seni
alayım, gezelim biraz!” dedi. Fakat ben kabul etmedim. Buna biraz bozulmuştu. Gönlünü almak için, “Bugün olmaz,
ama istersen başka bir gün gezeriz!” dedim, ama yine de soğuk davranmaya devam etti. Bu nedenle fazla
mesajlaşmadık.
Yataktan kalktım, kahvaltıdan sonra evi temizledim ve internetin başına geçtim. Erkeklerle okey oynayıp, sohbet
ediyordum, ama onların sohbetleri Berk’inki kadar güzel değildi. Berk’e mesaj atıp, MSN’e gelmesini söyledim.
MSN’e girdi ve ona Webcam açtım. O da Webcamını açtı. Halen bana surat asıyordu. Onun bu haline üzülmüştüm.
Üstümde tayt ve kısa kollu bir badi vardı. Webcamın karşısında ayağa kalkıp, “Taytım nasıl, yakışmış mı canım?
dedim. Gülerek, “Çok fenasın, belden aşağı çalışıyorsun!” dedi. Arkamı döndüm Webcama, hafif eğilip, “Fakat sen
bana dar yakıştırıyorsun!” dedim. “Evet öyle, dar giymek çok yakışıyor sana! Müthiş görünüyorsun!” dedi. O sıra
ağzımdan, “İstersen bir gün sana böyle gelirim!” lafı çıktı…
Ben ağzımdan çıkana şaşırırken, o da heyecanlı bir şekilde, “Anlamadım, bana mı geleceksin?” dedi. Gülerek,
“Neden olmasın, belki gelirim!” dedim, sonra da daha ileri gidip, “Peki ben taytla gelirsem, sen ne giyeceksin?”
dedim. Ayağa kalkıp, “Böyle beklerim!” dedi. Altında boxeri vardı ve boxerin önü kabarıktı, yarağı kalkmıştı. “Yuhhh
yani, o ne hal öyle!” dedim. Boxerin içinde de olsa, yarağının oldukça büyük olduğu belli oluyordu. Heyecanla önüne
baktığımı görünce, “İstersen boxeri indireyim!” dedi. Biraz utanmıştım, “Tövbe, tövbe!” dedim. Öyle dememle
çekinmiş olmalı ki, “Şaka, şaka!” diyerek oturdu. Aslında tekrar ayağa kalkmasını ve göstermesini isterdim, ama
diyemedim bunu ona. Zaten hemen konuyu değiştirdi, işle ilgili şeylerden konuştuk, sonra MSN’den çıktık. Ama
aklım halen yarağında kalmıştı, oldukça büyük olmalıydı.
Gece saat 22:00 olmuş ve halen kocam gelmemişti, arayıp kaçta geleceğini sordum. “Sen yat uyu, geç geleceğim!”
dedi. Belli ki arkadaşlarıyla zıkkımlanıyordu yine. Geceliğimi giydim, yatıp uyumaya karar verdim. Ama
uyuyamıyordum, elim bacak aramda, amımı okşayıp duruyordum. Canım nasıl da yarak istiyordu. Dayanamayıp
Berk’e mesaj attım, bugün Webcamda önünün neden o halde olduğunu sordum. Hemen mesaj geldi, “Seni öyle taytlı
görünce etkilendim, beni azdırdın!” diye. Konu resmen sekse dönmüştü. Ona, “Peki, şu an mini geceliğimle yatıyorum
desem?” dedim. “Yine o hali alır!” dedi. “Offff!” yazıp gönderdim. “Ne oldu? Niye Offff çektin?” dedi. Hiçbir şey
yazmadım, ama canım deli gibisikilmek istiyordu.
Berk’ten, “Ne oldu? Niye cevap vermiyorsun?” diye mesaj gelince, dayanamayıp, “MSN’e gel!” diye mesaj attım ve
gecelikle Webcamın karşısına geçtim. Üzerimdeki gecelik, göğüs dekolteli, içimde sutyen olmayan, siyah bir gecelikti.
Webcamını açtığında Berk’in üst kısmında hiç bir şey yoktu. “Gördün mü geceliğimi?” deyip ayağa kalktım. Geceliğin
boyunu göremiyordu, hafif geriye gittim. Boyu dizimin bayağı üstündeydi. “Offf, muhteşemsin!” dedi. Arkamı da
dönüp yatağa doğru eğildim. Berk de, “Şu anda o yatakta olmak isterdim!” dedi. O lafından sonra ben dahada
cesaretlenip, “Keşke burda olsaydın… Boxerin içindeki ne durumda?” dedim. Ayağa kalktı o da. Yarağı boxerin
içine sığmıyordu resmen. “Mmmhhhh, harika görünüyor!” dedim. “Senin eserin!” deyip boxerin üstünden tuttu
yarağını. Ben çıldırmıştım resmen, “Şimdi orda olsaydım, ağzımla rahatlatırdım seni!” diye karşılık verdim.
Berk, “Şimdi webcamda rahatlatsana!” dediğinde, “Olmaz, kocam heran gelebilir! Ama yarın öğle molasında senin
bekar evini temizliğe gelmek istiyorum!” dedim gülerek, fazla konuşmadan MSN’i kapattım. Amımı okşayarak yattım,
uyudum. Kcamın nezaman geleceğini bile bilmiyordum. Hoş bilsem ne olcaktı ki? Gene arkasını dönüp yatacaktı.
Sabah erkenden kalktığımda kocam halen uyuyordu, işe benden sonra gidiyordu. Herzamanki gibi kocamın
kahvaltısını hazırlayıp, duşumu aldım, parfümümü sıktım. Bugün özellikle seksi olmalıydım, içime tanga külot, dantelli
bir sutyen, üstüne de dar diz üstü elbisemi giydim. Uzun bacaklarıma da ince siyah çoraplarımı giydim. Tam bir afet
olmuştum. Topuklu ayakkabılarımı giyip çıktım evden. İşyerinde Berk beni öyle görünce, “Offf, harikasın!” dedi.
Biran önce öğlen yemek molasının olmasını deli gibi istiyordum.
Öğlen vakti olduğunda Berk’le birlikte çıktık. Alt otoparka inerken asansöre bindik. Asansörde elini kalçama atıp
sıktırdı. İlk defa kocamı aldatacağımdan biraz çekiniyordum, ama arabaya binmemle çekingenliğimi attım. Etek
kalçama kadar sıyrılmış, ama umrumda değildi. Berkse harika olduğumu, onu kudurttuğumu söyleyip duruyordu.
Elimi önüne atıp pantolunun üstünden yarağını avuçluyordum. Eve gelmemizle içeri girmemiz bir oldu. 1 saatlik yemek
molamız vardı ve ben en az 2 posta yemeliydim. Kapıdan girer girmez kemerini çözüp pantolununu yere düşürdüm.
Kazık gibi olan yarağını boxerdan çıkarmamla delirmiştim, yarağı adeta ‘Ye beni!’ diyordu. Temiz, büyük başlı ve
uzun bir yarağı vardı.
Hemen önüne çömelip ağzıma aldım. Kendimi kıtlıktan çıkmış gibi hissediyordum. ‘Cork Curk!’ sesleri eşliğinde
yarağını emiyordum. Berk kendinden geçmiş inlerken, bense durmadan devam ediyor, hepsini ağzıma almaya
çalışıyor, bir yandan da taşaklarını avuçluyordum. Daha fazla sabredemiyordum, o yarak biran önce yanan amıma
girmeliydi. Kalkıp salonda gördüğüm masaya gidip domaldım, eteği belime topladım, çorabımı indirip tangayı kenara
çektim. Berk azgınlığıma şaşırmış olmalı ki, “Offff! Sen nasıl bir kadınsın!” diye mırıldanıyordu
Arkama çöküp, amıma yumuldu ve yalamaya başladı. Amım zaten sırılsıklamdı, ama yalaması harika gelmişti. İlk
orgazmımı bu şekilde olurken, “Yarağını sok amıma!” diye inliyordum. Arkamda doğrulup, yarağını yavaşça amıma
köklediğinde, derin bir ‘Ohhhhh!’ çekip belimi iyice kırıp masaya ellerimle tutundum. “Hadi erkeğim sik beni, uçur
beni!” diye bağırıyordum. Berk giderek hızlanarak pompalıyordu amıma, öyle demem daha da kudurtmuştu onu,
dahada hızlandı. O hızlandıkça, ben, “Hadi genç sikicim, yarağına doyur bu evli kadını!” diyordum. Berk de,
“Doyuracağım orospum! Ohhh, nekadar dar amcığın var!” diye inleyerek, bitmez tükenmez bir enerjiyle sikiyordu
beni…
Daha sonra amımdan çıkıp, “Kucağıma otur aşkım!” diyerek sandalyeye oturdu. Masadan doğruldum ve kucağına
yerleşip, yarağını amıma alarak oturdum ve başladım sekmeye, ata biner gibi sekiyordum bağırarak. Göğüslerimi de
serbest bırakmıştım, onlar da dalgalanıyordu benim sekmemle. Berk de göğüslerimi yakalayıp emerken, ben sarsıla
sarsıla orgazm olup boşalmıştım. Boşalma sırasıBerk’deydi, daha hızlı oturup kalktım. En sonunda, “Geliyorum!” diye
inlediğinde, üstünden inip, ağzımla boşaltıp yuttum döllerini.
Berk saçlarımı okşayarak, “Sen harika bir kadınsın, mahvettin beni orospum!” diyordu. Ama ben daha doymamıştım,
bir kere daha sikilmek istiyordum. Yarağı sönmeden biraz daha emdim. Beni yatağa götürdü, altına alıp amıma
geçirmesiyle bacaklarımı beline doladım. Hızla sokuyordu, her sokuşunda resmen amıma saplıyordu kazık gibi
yarağını. İkimiz de zevkten uçuyorduk. Bu sefer ilkinden daha uzun sürdü sikişmemiz. Boşalacağı zaman yine ağzıma
aldım, eme eme boşalttım.
Mesaiye yetişmemiz gerekiyordu, toparlanıp kalktık. Öğlen yemeği molasında yemek yiyememiştik, ama beni
dölleriyle beslemişti. Bu sadece tadımlıktı, ilerleyen günlerde daha uzun süre yatakta kaldık ve zevkin doruklarına
çıktık. Şimdilerde bir fantazim var, ayarlayabilirsek işyerinde beni sikmesini çok istiyorum. Bu arada kocamın halen
umrunda değilim, ama benim de umurumda değil doğrusu 🙂
Kalkan siklerinizi öpüyorum! Byee!

Categories: Uncategorized

Küçük Kasabanın Kahpesi (4)

No Comments

Küçük Kasabanın Kahpesi (4)

Kocam sarhoş sızmışken, yanıbaşında seviştiğimiz o geceden sonra her zaman bir pundunu bulduk. Her fırsatta seviştik, koklaştık. Ondan ayrılmak ölüm gibi geliyordu bana… Her an, her saniye onunla olmak istiyordum. Bir yandan da etrafa karşı dikkat etmeye çalışıyorduk.

Cafer kocamla samimi, can arkadaşı olarak kocam her geldiğinde ilgileniyor, kahveye çıkıyorlar, içki içiyorlar, geziyorlardı.

Kocamın kahvehane, okey oynama hastalığı bize iyi geliyordu. Gündüz vakti, sabahtan okeye oturan kocamı ekiyor, bizim eve damlıyordu hemen… Zaten çocuklar okulda, ben evde yalnızım, birbirimize dalıyorduk. Pencereden duyulan mahalledeki çocukların sesleri, komşuların çığrışları arasında tatlı tatlı sevişiyorduk Cafer’le…

Duruma göre, bazen acele, ayak üstü, kapı arkasında ayakta sikiyordu beni, eteğimi kaldırıp… Bazen vaktimiz olunca yatakta ağzımızın tadıyla sevişiyorduk. Dünyanın en mutlu insanıydım o günlerde…

Sonunda olan oldu… Bir gün öğlen vakti mutfakta ayak üstü sevişiyorduk. Mutfak bankosuna dayamıştı beni, evyenin bataryasına tutunup güç almaya çalışıyordum… Eteğimi belime sıvamış, külodumu aşağı çekmiş, fermuarını indirdiği pantolonundan çıkardığı muhteşemiyle arkamdan giriyordu.

Amımı geren sikinin verdiği zevkin yanında baş parmağını da kremleyip arka deliğime sokmuş, evire çevire arkamdan da zevk veriyordu bana… Dişlerimin arasından inleye inleye sikiliyordum, o zevke dayanmaya çalışıyordum. Dizlerim titriyordu zevkten, tutunmasam düşebilirdim.

“Oh allahım… Bu nasıl zevk? Oohhhh… Cafer… Caferim… Bitiriyorsun beni… Erkeğim benim… Aşkımm…”

Üstüme eğilmiş, bıyıklarını sırtımda gezdiriyordu bir yandan… Her yerime ayrı dokunuyordu piç… Keman yayı gibi titretiyordu her yerimi… Baş parmağını kökledi arka deliğime… Kıvrandım…

“Nasıl Güllüm? Hangisi daha zevkli? Yarrağım mı, parmağım mı? Ohhh… Götünün büzüğü açılıp kapanıyo oynadıkça yavrum benim… Zevk alıyosun değil mi? Hadi söyle…”

“Iıhh… Yarağın öyle zevk veriyo ki aşkım… Öldürüyorsun beni… Ama parmağın da başka sanki… Ohhh… Okşa canım… Büzüğümü okşa… Harikasın… Erkeğim benim… Immmm….”

“Kadınım… Götünün deliğini de alıştırıcam sikilmeye… Az kaldı. Ohhh… Bu güzel götüne yarrağımı sokucam aşkım… Hayalim gerçek olucak…”

“Daha değil kocam… Daha değil… Çok büyük sikin var bi tanem… Dayanamam… Yırtarsın beni aşkım… Sonra… Belki… Hadi, az kaldı erkeğim… Bitir beni… Hasan gelmeden bitir, boşalt beni…”

“Daha gelmez senin kocan… Kahvede parasına oynuyorlar şimdi… Ben buraya gelirken epey kaybetmişti, tekrar kazanayım diye akşama kadar kalkmaz masadan… Sen zevkine bak Güllüm…”

“Oohhh… Bakıyorum zaten… Zevkime bakıyorum erkeğim… Ohhh…. Çok zevk veriyor sikin aşkım… Yarrağın zevk veriyo… Ohhhh… Geliyorumm… Geliyorum kocammm… Hızlı… Daha hızlı… Pompala beni Caferimm… Sik beni… Aaahhhh…”

Elini uzatmış, ağzımı kapatmaya çalışıyordu. Bense ölmek üzereydim. Sikinin ucunda sara krizi geçiriyordum sanki… Kürek gibi elleriyle kalçalarımı tutmuş, hoyratça vurduruyordu amıma… Kalçalarım onun kasıklarında eziliyordu. Ben bitmek üzereyken o da boşaldı. Koca sikini sokup çıkardıkça menileri içimden fışkırıyor, bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu.

Çelik kapıda dönen anahtar sesini o zaman duydum işte… Anahtar… Evden biri… Kim? Kocam mı? Zili çalar o öküz, anahtar çıkarmaz, benim gidip açmamı bekler. Bir yandan refleksle düzelmeye çalışıyorum.

Külodum ayak bileğimde, sıyrılmış, kalmış. Eğilip külodumu toplayayım derken Cafer’in kazması burnuma çarptı. Yarı sert, yeni boşalmış ama, hala bilek gibi… Kızdım o telaşla…

“Sok şunu içeriye aptal… Acele et… Hadi…”

Bu arada beynim harıl harıl çalışıyordu o anda, bilgisayar gibi… Sorular, cevaplar, tezler, antitezler… Başka? Çocuklar? Annem? Ben işteyken bazen eve gelir, çocuklara bakar, yemek yapar. Kim bu?

“Anneee…”

Oğlum bu… Büyük oğlum… On yaşında… Eyvah… Ayak sesleri mutfağa yaklaşırken külodumu yukarıya çekebildim. Eteğimi indirip düzeltmeye çalıştım. Cafer’e elimle yemek masasını işaret ettim, hala kalkık sikini zaptetmeye, pantolondan içeriye sokmaya çalışıyordu.

“Masanın arkasına geç hemen…” diye hırladım. “Sakla şunu… Masanın altına sakla, görmesin çocuk…” Bluzun yakasını düzeltmeye çalışırken cevap verdim oğlana,

“Burdayım… Mutfakta…” Belimi mutfak bankosuna dayayıp kapıya baktığımda oğlan içeriye giriyordu.

“Bu saatte evde ne işin var senin oğlum? Hayrola?”

“Hasta oldum anne, öğretmen eve gönderdi.” dedi oğlum. Bir bana bakıyordu, bir masada oturan Cafer’e… Yadırgamıştı. Eve geliyor, evde komşu da olsa, yabancı bir amcayla annesi… Baba evde yok…

“Hoş geldin Cafer amca…” derken sesinde bir kıskançlık, bir erkeklik havası vardı, hissetmiştim.

“Hoşbulduk yeğenim. Geçmiş olsun, grip mi oldun sen bakayım?”

“Hı… Ateşim var, ayakta duramıyorum.” dedi oğlan ama yüzümüze bakmıyor. Yanına gittim, sarıldım, çocuğun ateşine bakarken Cafer’le bakıştık. O da telaşlıydı benim gibi… Bir şey söylemek lazım. Evdeki erkeği normal göstermem lazım.

“Ay, baya ateşin var senin oğlum. Sana ıhlamur, nane limon kaynatayım ben. A, baban da Cafer amcanla pazardan limon falan göndermiş ne güzel… Cafer abi, versene o getirdiğin limonlardan, oğluma kaynatıvereyim hemen…” Gözlerimi devirerek limonun yerini işaret ettim versin diye, elimi sallayıp gitmesi gerektiğini anlattım. Limonu verip bir şeyler uydurdu, sonra da kaçtı.

O günü öylece atlattık. Ama günlerce korku içinde, üçbuçuk ata ata yaşadım. Olur da oğlan ağzından kaçırır mı babasına? Adam sormaz mı, ne işi vardı bu adamın bizim evde ben yokken? Çocuk inandı da, kocam yemez ki bu yalanı…

Bir süre görüşmedik. Telefon üstüne telefon… Sokakta işaret etmeler, pazarda göz devirmeler… Yüz vermedim korkudan… Ödüm patlıyor.

Ama ahhh… Şu kör nefis yok mu… Özledim bana yaşattığı zevkleri… Ölüyorum hasretimden… Adama yüz vermiyorum ama, aslında ben ondan fazla istiyorum altına yatmayı… Onu içime almayı… Bana yaşattığı çılgın zevklerden tatmayı…

Aksi gibi sezon bittiğinden kocam da pek dışarıya gitmiyor. İzin vermişler, evde pinekliyor. Arada beni görünce azıyor, bamyasını batırıp çıkarıyor şöyle bir, sonra kahveye… Orada da Cafer’e takılıyor, kankasına… Bırakmıyor adamı, hep beraberler…

Bir yandan korkuyorum, kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum, bir yandan da içten içe, kaçıp gelsin, beni bir sikiversin ayak üstü, sike doyuruversin diye deli oluyorum…

Bir sabah kocam kahveye diye çıktı, beş dakika sonra kapı çalındı. Ben de küçük oğlanın karnını doyuruyorum, okula yollamak üzereyim. Açtım kapıyı, Cafer karşımda…

“İstemiyorum dedim sana… Zaten küçük evde, git şimdi… ” diyerek kapıyı kapatmak istedim, ayağını koyup engel oldu. İki yana bakınıyordu, biri görmesin diye, ben de aynı korku içindeyim zaten…

“Al beni içeriye, kapı önünde bekletme allahsız karı… Öldüm ulan sensiz… Uydur bi şeyler çocuğa… Bak, kahvaltılık falan aldım. Yeriz beraber…”

Çaresiz içeriye aldım. Çocuğa babası kahvaltılık göndermiş diyerek getirdiği gevreklerden verdim, sevindi. Cafer de oturdu yanına, beraber kahvaltı yaptılar.

Gözü hep bende herifin… Üstüme atlayacak nerdeyse… Ben oturup kalktıkça her yerime ayrı bakıyor. Anlaşılan çok özlemiş beni…

Ben de yataktan yeni kalkmışım. Sabahlık giymeye üşenmişim. Ev halimle, üstümde incecik, kırmızı bir gecelik var. Memelerimin ucuna kadar açık göğsü, fırfırlı eteği kalçalarımın az altında… Sütyen yok içimde, meme uçlarım zaten koyu renk belli oluyor, bir de adam sikecek gibi baktıkça kabarmazlar mı? Tam tecavüzlük…

Hoşuma da gidiyor bakması, sanki altına yatırıp sikiyormuş gibi zevk alıyorum her bir yanıma baktıkça… Daha beter gösteriyorum inadına… Çay koyuyorum, eğilip memelerimi açıyorum gözlerinin önüne… Buzdolabından peynir, reçel çıkarıcam, iyice bir domalıyorum, dantel külodumun rengini, içindeki yuvarlakları gösteriyorum.

O da ben de kızışmış durumdayız. Zavallı oğlumun hiç bir şeyden haberi yok, kahvaltısını yapıyor neşeyle…

Neyse, kahvaltı bitti, oğlana okul çantasını verip kapıdan uğurladım. Daha daire kapısını kapatamadan beni kapıya yasladı. Haşin tavırlarla sarıldı sımsıkı, dudaklarıma yumuldu. Adeta yiyor beni…Bastıra bastıra kapıya… Elleri her yanımda dolaşıyor, memelerimde, eteğimin altında…

“Bırak beni…” dedim en sonunda dudaklarımı kurtarıp… Nefes almaya çalışıyordum. “Görüşmeyelim artık… Çocuklar yumurtlayacak, komşular görecek, meydana çıkacak seviştiğimiz, rezil olucaz… Bırak… İstemiyorum… Ayrılalım…”

Elini geceliğimin eteğinin altına daldırdı hiç beni dinlemiyordu bile… Dantel külodum incecik zaten, bir hamlede koparırcasına dizlerime indirdi külodumu… Fermuarını açmış hangi ara, baltasını çıkarmış, apış arama sokuverdi aletini…

Amım sırılsıklam ıslanmış zevkten, o da beni dinlemiyor ki… Ben adama “istemiyorum seni, ayrılalım” derken, benim kahpe amcığım su içinde kalmış, gel gir diyor adama…

Uzun aletini ıslak apış aramda keman yayı gibi sürtüp dururken, eğilip memelerime yumuldu. Geceliğin göğsünü iki yana açmış, memelerime bıyıklarını sürtüyor, uçlarını kemiriyordu. Saçlarından tutup başını çekmeye, içimde şimşekler çaktıran meme uçlarımdaki dudaklarından kurtulmaya çalışıyorum ama ne fayda… Vantuz gibi yapışmış.

Ohhh… Zaten benim de kurtulmaya niyetim yok ya… Yine de deniyorum, inlemelerimin arasında, meramımı anlatmaya çalışıyorum azgın köpeğe… Benim orospu beni dinlemiyor, belki onun siki dinler, yola gelir, bırakır beni…

“Ohhhh… Yapma Cafer… Yapma… Kaç defa anlattım. Yakalanıcaz diyorum sana..”

“Yapma diyosun ama, amcığın öyle demiyo Güllü hanım… Suların akıyor bacaklarından aşağı, haberin yok…”

“Akar tabi kitapsız… Her yerimi mıncıklıyorsun. Ne memelerim kaldı, ne kukum kaldı ellenmedik… O sikini hangi kadına sürtsen suyu akar.. Offf… Yapma dedim… Bırak… Bırak… Aaahhh…”

Ah diye bağırdım sonunda… Bacağımın birini kaldırıp sikini içime sokuvermişti çünkü… Hart diye girmişti koca yarak… Düşmemek için boynuna sarılmak zorunda kaldım. Çelik kapıya dayanan sırtım buz gibi, bacaklarımın arasında bir kor parçası… Sokup çıkarıyor durmadan, acımasızca… Benim gözler kaymaya başladı zevkten, her zaman olduğu gibi…

“Bırakayım mı ha? İstemiyor musun? Zevk almıyor musun? Çıkarayım mı sikimi? Söyle…” diye hırıldıyordu kulağımın dibinde…

“İs… İstemiyorum… Ohhhh… İstemiyorum işte…”

Mırıldanırken boynuna sımsıkı sarılmışım kene gibi… Ellerimi beline sardım. Kurtulamaz, sikini çıkaramaz içimden… Çıkarmadı ama, durdu. Aleti içimde, hareket etmiyor.

“Sikmicem ulan seni… Madem istemiyorsun, sikmicem orospu…”

Aptallaşıp kaldım. O zevkin devam etmesi için ölebilirim o anda… Ne demek sikmemek?

Bu kez ben kalçalarımı oynatmaya başladım. İzin vermiyor, kapıya bastırdı iyice, milim oynatamıyorum. Kalıınlığı içimde, öylece, hareketsiz…

“Yapma” diye omuzunu ısırdım. Canı yandı ama aldırmadı. “Bırakma… Lütfen… Devam et… Hadi…”

“Yalvar ulan kahpe… Sikmem için yalvar amına koduğumun kahpesi… Amına koymam için yalvar…” Gözlerimden yaş akmaya başlamıştı, yalvardım,

“N’olur… Devam et… Sik beni… Amıma koy benim… Erkeğim… Hadi… Pompala beni… Hadi aşkım… Lütfen… Sikini yediğim… Öldür beni zevkten… Hadi… Sikk… Sik ulan, sik beni…”

“Bana siktirceksin yalnız… Kocan olacak pezevenge vermiyeceksin… Bu amcığa benden başkası koymayacak. Bir daha beni yalvartmayacaksın kapında orospu… Anlaşıldı mı?”

“Tamam… Her şeye tamam… Söz…Hadi diyorum sana… Devam et… Sik beni aşkım… Senden başkası sikemez artık beni… Kocam bile… Hadi bir tanem… Yalvartma daha fazla, üzme beni bebeğim…”

Bir ayağım yerde, bir ayağım havadaydı o ana kadar… İki bacağımı alıp kucakladı beni, kaldırdı. Boynuna asılı, çengeli dibime kadar amıma girmiş vaziyette, kucağında hoplatmaya başladı. Evin içinde yürümeye başladı. Kucağında sike sike yatak odasına gitti, yatağa yatırıp sikmeye devam etti bacaklarımın arasında…

Dizlerinin üstünde duruyor, V şeklindeki bacaklarımın arasında kendine çekip bırakıyor, o şekilde sikiyordu beni… Üstümdeki geceliği de tutup yırtarak çıkardı. Vurdukça memelerim bıngıl bıngıl oynuyordu.

“Oh, allahım… Ohhh… Bu nasıl zevk? Ölüyorumm anacımm… Mmmm… Geçir erkeğim… Sik beni aşkım… Ooohhh…”

Bağırta bağırta sikti beni Cafer… Yarağının altında zevkten öldürdü dakikalar boyu… Mahvoldum… Sonunda içime boşaldığında ben ikinciyi bitirmiştim bile…

Yan yana yatakta yattık biraz… Kendime gelmeye çalıştım. Erkeğim zıplayıp kalkmış, giyinmeye başlamıştı bile… Ben de kalktım, sabahlığımı giyip kapıya gittik. Kapının arkasında dudaklarımı kemirdi, amımı avuçlayıp sıktı.

“Sözünü unutma” diyerek son kez hatırlattı.

Önce ben kapıdan başımı uzatıp etrafa bakındım, kimseyi göremeyince Cafer çıktı. Yarım aralık kapının arasından tekrar dudaklarımı öptü, bıraktı. Ben kapıdan bakarken o sessizce merdivenlerin başına gelmişti. Tam o anda karşı dairenin kapısı açıldı, komşumuz Müzeyyen hanım… Dedikodu kumkuması karı… Lanet…

“Günaydın komşu…” dedi iğneli bir sesle… Bir bana baktı, saç baş dağılmış, sabahlığın yakasını çekiştiriyorum, memelerin yarısı, bacaklar meydanda… Bir merdivenlerde kaybolan Cafer’e baktı… Saniyeler içinde kaybolan erkeğimi görmüştü çoktan… Soğuk bir sesle,

“Günaydın” dedim ben de, kapıyı suratına kapattım.

Gidip kendimi yatağa attım. Dışarıya çıkıp kendini gösterene kadar, kapının dürbününden olduğu gibi seyretmiştir mutlaka bizi… Kapının önünde öpüşürken, Cafer beni mıncıklarken… Off… Bir parça zevk alabilmek, mutluluğu tadabilmek için hep bunu mu yaşayacaktım ben? Korkuyla… Ürkerek… Çekinerek… Yeter artık…

Kalktım, Cafer’i aradım. Durumu anlattım ona… Ağlıyordum sürekli… Hıçkıra hıçkıra…

“Aşkım… Senin evden çıktığını, kapının önünde yaptıklarımızı, her şeyi görmüştür mutlaka… Herkese anlatır bu kadın bizi… Aklıma gelen başıma geldi işte…” Sustum, hıçkırıyordum telefonda…

“Sensiz yapamam ben Cafer…” dedim sonunda… “Sen olmadan ölürüm…” Bir an sessizlik oldu… Düşünüyordu besbelli…

“Kaçalım…” dedi sonunda… “Bir iki parça bir şey al yanına… Kimliğini al… Bana gel… Sikeyim anasını… Ben de sensiz yapamam… Dünya umurumda değil Güllü… Bırak gel bana… Gidelim buralardan…”

“Nasıl yani?”

Gitmek mi? Çocuklar, benimkiler, onunkiler? Karısı? Benim kocam? Çevremiz… Bu kadar mı kolaydı bırakıp gitmek? Bu kadar mı kolaydı gemileri yakmak? Ne olacak, bu işin sonu nereye varacak?

Categories: Uncategorized

Escort sonrası masörle

No Comments

Escort sonrası masörle

Merhaba arkadaşlar.Başımdan 3 gece önce geçmiş olan güzel bir yaşanmışlıkla daha karşınızdayım.Önceden teklif edilen antalyadaki bayi toplantısına gidemeyeceğimi bildirmeme rağmen üst yöneticilerin ısrarı ile acilen toplantıya katılma kararı alıp cumartesi günü hemen toplantının olduğu otele gitmiştim. Otele girip daha odama yerleşmeden toplantıya geçip akşama kadar söyleşi tarzında katılımcıları dinlendikten sonra bugün başka konuşma yapılmayacağını yarın sabaha kadar serbest olduğumuz söylendi.

Lobiye gidip giriş işlemini yapıp bana verilen odaya girince içeride daha önceden de 1 kez aynı odayı paylaştığım ve pek hoşlanmadığım başka bir bayi olduğunu görünce hayallerim yıkılmıştı açıkçası.Önceki toplantıların bazıları tek kişilik odalarda gerçekleşince bu seferde öyle olduğunu düşünmüş hatta elime fırsat geçerse birşeyler yaşarım diye planlar yapmıştım ama bir anda hepsi hayal olmuştu.Bir süre istemeden de olsa sohbet edip hem yol yorgunluğumu atmak hemde odamdaki kişiyle daha fazla muhabbet etmemek adına uyumak istedim.Yorgunluğun etkisiyle öyle uyumuşum ki uyandığımda saat 21.30 u geçmişti.Dolayısıyla yemek saatini kaçırmıştım.Üstümü değiştirip açlığımı gidermek için aracıma atlayıp merkeze doğru yola çıktım.Uygun bir yerde birşeyler atıştırdıktan sonra nete girip şansımı denedim ama yer sorunundan dolayı uygun gay partner bulamadım.Paralı sex yapmak adına önce 2 travestiyi aradım ama müsait olmadıklarını öğrenince telefonumda kayıtlı melek ismindeki eskortun numarasını aradım ve uygun rakama anlaşıp evine gittim.Melek yeni evini tarif edip kısa sürede evine ulaştım.

İçeri girdiğim gibi direk beni odaya alıp sohbet vs yapmadan soyunmaya başladı.Önceden 2 kez gittiğimde gayet kibar ve seximiz zevk dolu geçmişti.Bu yüzden tercih etmiştim bugünde zaten meleği.Önce prezervatifi penisime sokup öylesine 2-3 dk süren bir saxo çekti ve penisimi ağzından çıkartıp direk yatar pozisyona geldi.Normalde önceki gelişlerimde 10 dk boyunca penisimi, yumurtalıklarımı hatta bazen deliğimi bile yalıyor saxo ziyafeti yaşatıyordu bana ama bugün bunu yapmadı.Kısa bir şaşkınlığın ardından yatar haldeki meleğin bacaklarını yana çevirip direk amına penisimi sokup hızlıca girip çıkmaya başladım.Ben sert soktukça melek öncekilerin aksine yavaş ol, acıdı çıkart vs gibi sözler söyleyerek iyice motivasyonumu kaybettirince içinden çıkıp ters döndürerek 4 ayak pozisyonuna getirdim.Ve direk penisimi yeniden amına sokup belinden kavradığım gibi sokup çıkarmaya başladım.Melek kendince söylenip sex zevkimi kaçırınca ben daha da sertleşip iyice hard sex yapar hale geldim.İsteksizliğinin etkisiyle daha tam zevkimi almadan boşalmak adına daha da hızlanıp normalde yapmayacağım bir şeyi yaptım ve prezervatifi çıkartıp deliğine boşalıp yataktan kalktım.Melek önce sinirlense de boşalmamdan dolayı mutlu olmuşçasına bakış atınca eşyalarıma yönelip giyinmeye başladım.Anlaşmamız 2 posta şeklindeydi ve 1 sex hakkım olmasına rağmen iznini isteyip evinden ayrıldım.

Otele gelip odaya girer girmez duşumu alıp kurulandım ve yatağıma uzanıp telefondaki isimleri geziyordum ki diğer eleman odaya geldi.Hayırdır ne yapıyorsun deyince bir işim vardı onu hallettim diskoya iniyorum diyerek direk odadan çıktım.Bir süre diskoda vakit geçirdikten sonra canım gerçek anlamda sıkılmıştı.Barda çay-kahve yaparken tekrar telefon rehberine göz gezdirirken gözüme can isimli daha önceden facebooktan konuşup telefonunu aldığım antalya da yaşayan ve a+p gay masör olan arkadaş takıldı.Hemen onu aradım.
Öncelikle saatin geç olduğunu rahatsız ettiğimi söyleyerek söze başlayarak selam verdim.Telefonu açan Can isimli arkadaş sorun yok onun için saatin bir öneminin olmadığını söylemesiyle karşılıklı isteklerimizi ve ücreti sorduktan sonra can beni beklediğini söyleyince adresini yollamasını istedim.35 dk lık bir yolun ardından verdiği adrese ulaşıp telefon açtığımda evin girişini tarif etti ve beni kapıda karşıladı.Tokalaşıp öpüşerek içeri aldı.Telefonunun uzun zamandır bende olduğunu ama aramak için bir türlü fırsatım olmadığını söylediğimde kısmet bugüneymiş dedi.

Aslında buraya gelmeden önce bir escorta gittiğimi ve zevk alamadığımı söyleyince ilk anda şaşırdı.Şaşkınlığını atıp bana neden zevk alamadığını sorunca kısaca olayları anlattım.Şimdiki escortlar malesef böyle boşver iyiki de zevk alamayıp buraya gelmişsin ben elimden geldiğince sana zevk aldırmaya çalışacağım deyince bende bunu umduğumu ve sanırım yanılmayacağımı düşünüyorum dedim.Birbirimizi uzun zamandır tanıyormuşçasına güzel bir sohbet gerçekleştirdik.O başından geçen ilginç deneyimleri anlatıyor ben de ona yaşadıklarımdan özet geçiyor şeklinde yarım saat kadar sohbetin ardından nazikçe izin alarak hazırlanmak için yanımdan ayrıldı.5 dk sonra hazırım geçelim mi dediğinde biraz heyecanlanmıştım.Telefonda normal masaj istemediğimi ama kalça ve prostat masajına ihtiyacım olduğunu bu masajı yaparsa sevineceğimi söylediğim için beni masaj masası yerine direk yatağa aldı.Can; bebe yağı, peçete vs leri hazırlarken ben hızlıca soyunup hemen lavaboya geçip sexten önce ihtiyaçlarımı giderip temizliğimi yaptım ve yatağa uzandım.Can ayaklarımı hafif açıp bacaklarıma doğru oturup bebe yağını kalçalarıma sürüp sihirli dokunuşuna başlayınca bendeki heyecan da kalmamış kendimi onun sihirli parmaklarına bırakmıştım.

Dokunuşları ve kalçalarımı arada sıkıp sıkıp yoğurması beni iyice gevşetmiş işin kalça kısmını tamamlamış ve asıl keyif verici kısıma başlayınca aldığım haz daha da artmaya başladı.Parmakları deliğimi zorluyor ama o kadar nazik davranıyordu ki bende inleme ve ohh sesinden başka bir ses çıkmıyordu.Parmaklarını prostat bölgeme getirerek beni daha da zevklendirmesi ile iyiden iyiye zevkten uçmaya başlamıştım.Bende boş durmuyor ara ara elimi penisine götürerek penisinin sertlliğini korumasına yardımcı oluyordum.Can parmak sayısını arttırıp hızlıca prostatıma dokunmaya başladığında iyice hamur gibi olmuştum açıkçası.Usta parmakları beni benden alıyor her darbesinde içim hoş olup dizlerim titrercesine kendimden geçiyor kıvama geliyordum.İçimde kıpırtılar arttıkça boşalmaya yaklaştığımı anladım hemen yanımdaki peçeteden alıp penisimin başını o peçeteyle sıktırdım.Ve sonunda canın usta masajı etkisini göstermiş sadece prostatıma uyguladığı masaj sayesinde bir anda boşalmaya başlamıştım.

Canın elini tutup bu kadar yeterli dedim.Can peki şimdi ne yapalım istersin diye sorunca zaten boşaldım ve masajı yaparken deliğimi de hazır hale getirdin bu yüzden yapılacak tek şey var oda beni sikmendir.İlk sen başla keyfim yerine gelirse sen boşaldıktan sonra konuştuğumuz gibi bende aktif olurum dememle can tamam diyerek üstümden kalkıp baş tarafıma doğru geldi ve penisini ağzıma doğru uzatınca yapmam gereken şey belli olmuştu.Penisi inanılmaz dolgun ve köke doğru gittikçe kalınlaşan şekilde 18 cm boyunda bir azmandı tam anlamıyla.Can başımı tutup penisini dudaklarımın arasından ağzıma doğru itmeye başlayınca ağzımda acayip bir doluluk hissi uyandırmıştı.Bir süre sadece yarısına kadar olan kısmını sokup sokup çektikten sonra elleriyle saçlarımdan tuttuğu gibi başımı kendine doğru çekmeye ve penisini ağzımın en derin yerlerine doğru götürmeye başladı.O derece hızlı gir çık yapmaya başladı ki gören biri boşalma anı yakın birinin hareketleri derdi bu duruma ama can dan ne boşalma ibaresi nede bıkkınlık tavrı gelmiyor aksine ağzımın içini dipledikçe daha da zevkleniyordu.5 dk ya yakın şekilde ağzımı siktikten sonra bir anda kendini geri çekip tekrardan masaj yaptığı pozisyona geçti.

Bebek yağını deliğime boca edip arada parmaklarıyla hafif daralmış deliğimi yeniden genişletince prezervatifi penisine geçirip hemen kalçamın üstüne doğru hamle yaparak penisinin başını deliğime dayayıp dayayıp çekmeye başladı.Bebe yağından biraz daha alarak eliyle penisini sıvazlayınca herşey hazırdı canın beni sikmesi için.Kendini kalçama doğru hafif öne atarak deliğimi penisine ayarlayıp başını içeriye itmesiyle direk girişe başladı.Ufak ufak hareketlerle yarısına kadarını rahatça sokup bir süre bekledi.Penisi yarıdan sonra kalınlaştığı için bekleyerek alıştırma yapıyor yine biraz bekleyip ileri hareket ediyordu.Bu şekilde çok fazla acı hissetmememi sağlayacağını, biraz sabretmemi kısa sürede 18cm in hepsinin içimde olacağını söylerken bir yandan da kulak mememi boynumu öpücüklere boğup tatlı kelimelerle ruhumu okşuyordu.Dediği gibi de oldu bu itip bekleme evresinin yaklaşık 2-3 dk sonrasında penisinin hepsini içime sokmayı başarmıştı.10 sn kadar köklemiş halde bekledikten sonra sağ elini tam başımın arkasına getirip kafamı yastığa gömdü ve bir anda hızlıca pompalamaya başladı.Öyle sert sokuyordu ki kalçam can ın şiddetli hareketiyle kendiliğinden aşağı yukarı sallanıyor bunu da aynadan görüyordum.

Benim inleme ve ahhlamalarıma aldırmadan can sert ve aynı zamanda tempolu olarak girip çıkmaya başlamış 10-15 kez seri şekilde sokup çıkartıyor sonra tam kökler hale gelip bir süre dinleniyor ardından yine tempoya girip ardı ardına makina gibi git gelini sürdürürken bende zevk almaya başlamıştım.Kendini dik hale getirip 2 elimi arkama çektiği gibi kollarımdan güç alarak öyle şiddetli ve hızlı girip çıkmaya başladı ki ben ohh sesi çıkarırken bile titriyordum.Harikasın süpersin devam et gibi kelimeler resmen titrer şekilde ağzımdan çıkıyor odada yankılanıyor ama can temposunu asla yitirmiyordu.Bu temposu bana canın resmen insan değil insan görünümlü robotu andırmasını hatırlattı.Yorulmak nedir bilmemesinin yanında partnerine zevkin her türlüsünü yaşatmayı da iyi biliyordu.Bu pozisyondan sıkılması bile 10 dk sürmüştü.Ellerimi serbest bırakıp kalçamın üstünden kalktığı gibi eliyle karnımın altından beni hafif havaya kaldırıp doggy pozisyonuna sokup kendide yatakta ayağa kalkıp penisini yukarıdan deliğime sokup çıkarmaya başladı.

Ellerimi önce yatağa koymuş gir çıklarını hissederken canın yukarıdan yaptığı aşırı baskı nedeniyle ellerimde dayanacak güç kalmadığı için dirseklerimi yere koyup başımı arasına koyarak canın sikmesini hayretler eşliğinde aynadan izleyerek zevkim daha da artıyordu.Deliğim bu pozisyonda tam istediği şekilde olunca can seri pompalamayı daha kolay yapıyor arada kalçalarıma sırtıma tokatlar atarak kendide zevkini daha iyi alıyordu.Arada penisini tamamen çıkarıyor ve o anlarda deliğim tünel girişi gibi genişlemesine aynada şahit oluyordum.Beyzbol sopası sokulmuş gibi görünüyordu adeta deliğim.Soluksuz bir şekilde neredeyse 6-7 dk da bu pozisyonda canın tüm ihtişamıyla sexini yaşamanın ardından aynada göz göze gelince nasıl durumundan, bu şekilde sikilmekten keyif alıyormusun deyince can a öpücük atıp süpersin inan zevkten deliye döndürdün beni deyince can bir anda içimden çıkıp o zaman asıl zevke geçiyoruz diyerek beni bir hamlede ters döndürüp bacaklarımı omuzuna alıp kendini de olabildiğince altıma yerleştirerek penisini deliğime soktu.

Penisim yine sertleşmiş canın şaşkın bakışları penisimde geziyordu.Çok deneyimli ve vücuduna hakim birisin 15 dk önce boşalan birinin penisi yine aynı sertliğe kolay kolay gelmez diyerek beni övmesi bile bana yetmişti.2.kez boşaldıktan kaç dakika sonra tekrar sertleşiyorsun diye gülerek bir soru sorunca Canın ne demek istediğini anlamıştım.Can benim sikilirken 2.kez boşalmamı sağlayacak o sikerken penisimin ne kadar sürede sertleşeceğini hesaplayarak o süre boyunca beni sikecekti.O boşalıncada benim aktif olmam gerçekleşecekti.Cana bakıp bu performansın sürerse sanırım 10 dk içinde yeniden sertleşirim dememle peki anladım ben ilk başta hiç hareket etmeyeceğim sen kalçanı kaldırıp indirerek kendi kendini sikeceksin bende bu arada seni boşaltacağım dediği an ben daha da cana yaklaşıp belimi oynatarak devasa penisin girip çıkmasını sağlıyor zevkimi kendi kendime alır halde hareket ediyordum.

Ben belimi hafif kaldırıp indiriyor bazende dairesel olarak penisin etrafında yuvarlak çizerken can da sertleşmiş penisimi önce yalayarak kıvama getirmişti.Dudaklarının sıcaklığıyla penisim öyle sert halini aldı ki can kırılacak bu diye dalga geçmeyide ihmal etmedi.Ardından bir miktar bebe yağını penisime döküp okşamaya arada da hızlı hızlı sıvazlayarak 2 taraflı zevk almamı sağlıyordu.Canın 2 dk kadar eliyle yaptığı masaj vari mastürbasyonun adından daha fazla dayanamayarak karnıma doğru boşalmaya başladım.Öyle yoğun akmıştı ki döllerim can 4-5 peçete daha alarak anca temizleyebildi karnımdakileri.Boşalmam bitip penisim yavaştan sertliğini kaybetmeye başlayana dek ben bel hareketlerimle kendi kendime tatmin olmuşken can artık sıra bende diyerek bacaklarımı başıma doğru yasladığı gibi altıma yastık koyup kendide vücudumun üstüne uzanarak pozisyonunu aldı.

Penisinin başı deliğimin üstündeyken can dudaklarını dudaklarıma yaslayarak hazırmısın hayatım biraz acıyla beraber hayatında almadığın zevki almaya deyip beni hunharca öpmeye başladı.Tam bu anda da penisini öyle bir baskıyla içime soktu ki neye uğradığımı şaşırdım.Acıdan kastı bu olmalıydı ve deliğim resmen 2 ye ayrılmış gibi bir his uyandırmıştı bende.Gözüm karardı desem yeridir.Kendini üstüme boylu boyunca uzandırdığı için hareket dahi edemiyorken can sertçe gir çık yapıp ardı ardına pompalar hale gelmişti.Bu sert şekilde pompalamayı 2-3 dk boyu yapmasının ardından bende yeniden alışmış ellerimle kalçasından tutup içime girerken ona destek olmak adına canı kendime çekerek bedenlerimizin tamamen birleşmesine yardımcı oluyordum.Can da iyice gaza gelmiş zevkten çıldıracak durumdaydı.Dudaklarımı yercesine öpüyor arada ısırarak olanca gücüyle pompalamaya devam ediyordu.Gerçekten de dediği gibi hayatımda bu derece pasifken zevk almamıştım.Bunda aldığımız pozisyonun canın sex yapma stilinin farkı vardı.5 dk kadar daha olanca gücüyle gir çık yaptıktan sonra penisini içimden çıkarmadan bir anda bacaklarımı tutup yana çevirerek 2 bacağımı üst üste gelecek şekilde bir pozisyona soktu.Deliğim dar bir halde yeniden karşısındaydı.

Bacağının birini sırtıma doğru çekmesiyle penisinin hepsi yeniden içimdeydi.Bir eli kalçamda bir eli belime gelecek şekilde kendince en uygun pozisyonu alıncayavaş yavaş hareketlenmeye başladı.Her kökleyişinde kasıkları kalçama değiyor tenimizin birleşmesiyle şap şap sesleri odada yankılanıyordu.Can zevk aldıkça hızlanmaya başladı.Bir yandan o mükemmel temposuyla pompalıyor bir yandan da kalçama doğru ufak şaplaklar atarak beni zevkten uçuruyordu.Onun aldığı zevkte tarif edilemez hale gelmişti.Çıkardığı hırıltılar kulaklarımda çınlıyor ilk başta söylediği gibi bana en yüksek hazdaki zevkleri yaşatıyordu.Can hareketlerini iyice hızlandırarak geliyorum dediği an prezervatiften kurtulup deliğimin üzerine doğru boşalmaya başladı.Boşalması bitince kendini yatağın yukarısına doğru bıraktı.
Can soluk soluğa şekilde hızlı hızlı nefes alıp verirken ben karşımda duran penisine doğru hamle yaptım.Penisi gövdesinden tuttuğum an kalp gibi atmasına bayılmıştım.Dudaklarımla penisin ucunda kalan dölleri temizledikten sonra elimi deliğime götürdüğümde 3 parmağım rahatça girecek şekilde genişlemiş canın deliğimin içine boşalttığı döllerinin deliğimden bacaklarıma doğru süzülmeye başladığını anlamıştım.Hemen peçeteyle deliğimi tıkayıp bacaklarıma süzülenleri temizledim.

Can işini öyle güzel yapmıştı ki bu odaya geçip masajın başından boşalmaya kadar yaklaşık 45 dk boyunca benimle ilgilenmişti.Soluk alış verşimiz normale dönünce can beni yukarı doğru çekip dudaklarımı öptü.Harika bir vücudun ve albenin var. Son zamanlarda ki en zevkli seximi seninle yaşadım.Bugün bana gelen 4. kişisin.3 ü nede aktif oldum ama seninle yaşadığım bambaşkaydı derken penisime hamle yapıp sen aktif olmak istiyormusun diye soru sorunca gülümseyerek benim ne aktif olacak halim nede gücüm kaldı can.Aslında sana escorttan alamadığım aktiflik zevkini yaşamak sonrada pasifliği yaşamak için gelmiştim ama inan bu aktif performansından sonra benim aktif olacak halim kalmadı sana karşı.Bu gece aldığım zevk bana yetti başka zamana alacağım olsun diyerek teşekkür ettim.
Kıyafetlerimi giymeye koyulmuştum ki canın duş al öyle git demesine rağmen otelde alırım saat bi hayli geç oldu diyerek giyindim.
Vedalaşıp anlaştığımız ücreti ödeyip yanından ayrılıp otele geri döndüm.

Şuan Can la yaşadığım sexin üstünden 3 gün geçmesine rağmen hala deliğim söylediği gibi tam kapanmamış halde ve inceden de o son pozisyondaki sızıyı hissettiriyor bana. Yeniden görüşmek dileğiyle…

Categories: Uncategorized

beyza

No Comments

beyza

Hayatta her şey mümkün. Mutluluk da, üzüntü de… Hatta aşk varsa işin içinde ihanet de olabiliyor bazen. Ve bazen her hikaye, bildiğiniz gibi bitmiyor. Aynı benim yaşadığım bu tecrübe gibi… Telefondan gelen “Nerdesin?” sorusuna hiç düşünmeden doğruyu söylemediğiniz oldu mu? Benim oldu çünkü kafamdaki planı uygulamak için önce bunu yapmam gerekiyordu. Üstelik saniyeler içersinde verilmiş bir cevaptı benimki. Halbuki telefonun ucundaki emre birkaç soru sorsa oracıkta dilim dolaşacak ve belki de yalan söylediğim kolaylıkla anlaşılacaktı. Sormadı… Ya bana çok güveniyordu ya da kafasında düşünmek için acele ettiği daha öncelikli konular vardı. Bunun üzerinde daha fazla kafa yorup vakit kaybedemezdim. Yetişmem gereken bir randevum, beni bekleyen başka bir adam vardı.

Buluşacağım adamı daha önceden kısmen tanıyordum ama tanışma süresinin uzunluğu, bu olayın hiçbir noktasında önemli değildi. Bu durum sadece onu daha kolay ve daha ulaşılabilir kılıyordu, o kadar… Erkekler için bir kadınla buluşmaya çalışmak ne kadar zorsa, kadın için bir o kadar kolaydır. Hayatımda ilk defa bunun şansını kullandığımı fark ettim

Evden çıkarken içimde sürpriz bir gecenin heyecanı ya da nasıl davranacağım kaygıları yoktu. Kafamda sadece tek bir şey vardı ve ona odaklanmıştım. Ne yapmak istediğimi bildiğim ender anlardan birini yaşıyordum. Konuya odaklanmış, dış dünyayla ilişkimi kesmiş ve maneviyatımı bir süreliğine tamamen kapatmıştım. En ufak bir duygusal hezeyan yaşamak istediğim her şeyi yerle bir edebilirdi çünkü. Buluşma mekanına vardığımda taksiden iner inmez bedenimde dolaşan gözleri fark etmek için yüzümü dönmem bile gerekmiyordu. Benimle aynı fikirde olan adamla 500 metre öteden bile konuşmadan anlaşmaya başlamıştım. Bu iyi bir şeydi; şimdilik…

Masaya oturur oturmaz zekanın, entelektüelliğin, duygusallığın, vizyon sahibi olmanın çok da önemli olmadığı bir dünyaya giriş yapmıştım. Zaten fazlası da şu an önemli değildi. İnsanlar ilişki kurmak istedikleri, sevgili olmayı düşündükleri kişilerle sohbet edip birbirlerini tanımaya çalışırken bu tür şeyler her zaman prim yapar. Fakat şu an masada bulunan iki insanın da böyle bir derdi yok; gerek de yok. Onun yerine hava durumundan, yeni çıkan şarkılardan ya da algı seviyesini zorlamayan ne varsa hepsinden konuşmayı tercih etmek daha az yorucu olacaktı. Öyle de oldu…

İnsanlığın en alt seviyesini birazdan yaşayacağımızı ikimiz de biliyorduk. Biraz sohbet edip gevşemeden direkt konuya girmek hayvansı olacağı için bütün bunları yaşıyorduk bu masada. Hiçbir zaman en yakın arkadaşıma anlatacağım heyecanlı bir ilişkinin öznesi olamayacak bir adamla sadece sevişmek için müzakere yapıyordum adeta. Bana komik gelmeyen ne varsa onun için kahkahalarla gülme sebebiydi. Ve yine çok güldüğü bir karikatürü bana anlatmaya çalışıyordu; karikatür anlatmak kadar çaresiz bir eylem yoktur…

Hadi artık gidelim” demekti. “Hadi şu işi bitirelim” kadar kaba değil, “Çok istiyorum” kadar da hevesli olmayan en güzel cümleydi o an. Bunu dedikten sonra hesabı istemesi arasında geçen süre, saniyelerle sayılmayacak kadar kısa bu yüzden. Koca bir uçağın kontrol kumandasını teslim almış gibiydim. Ben nereye istersem oraya doğru gidiyorduk. Karşımdakinin bu teslim olmuş hali, bana büyük bir haz vermeye başlamıştı. Artık hazırdım.

Daha fazla sohbet etmek ve komik olmayan şeyler dinlemek istemiyordum. O an aklımda ne sevgilim vardı ne de herhangi bir duygusal düşünce. Kendimi özgür hissediyordum, hem de çok! Onun yakınlarda bulunan evine gitmek için hemen harekete geçtik.

İlk başta selamlaşmak için öpüştüğün herhangi bir dostun ya da akrabanla istemeden öpüşmüşsün gibiydi… Bir an uzun zamandır alıştığın tenin yerine başka bir teni koymak çok garip gelmişti. emrenin teri hiçbir zaman canını sıkmaz eğer onu seviyorsan. Fakat şu an nasıl hoş görüleceği bilinmeyen bir ter kokusu da işin içine girmişti. Bir an evvel bu konuyu yok sayıp devam etmeliydim yoksa her şey berbat olabilirdi. Öyle de yaptım! Hemen hemen her şey beklediğim, istediğim ve planladığım gibiydi. “İnsanlar sevgilileriyle ya da eşleriyle sevişirken neden böyle olmuyor?” diye düşündüm bir süre. Aldatmanın cazibesi sadece bu birkaç dakikalık andı; gerisi çöp.

Her şey bittikten sonra sarılıp yatmak bu odada geçerli değildi; en azından benim için… Sadece biraz dinlenmek, bi şeyler içmek, giyinmek ve kalkıp gitmek istiyordum. Bu kısa süreli mutluluğun tadını hiçbir şey düşünmeden yaşamak, attığım taşın ürküttüğüm kuşa değmesini bekliyordum. Sadece bu kadar… Benim kafamdan bunlar geçerken az evvel yaşadığım şeylerin tek şahidi ve ortağı olan adam konuşmayı seçmişti.

Bir ara yanımdan kalkıp banyoya gittiğinde arkasından bakarken buldum kendimi. Ne yalan söyleyeyim, güzel bir …ski da vardı. Bazen bakmak, yapmaktan daha çok zevk verir. İşte o an bakarken aldığım zevk, işlediğim suçun üstünü kendi kendine örtmüştü. İç dünyamla ilgili hesaplaşmaya hiçbir şekilde müdahale edemiyordum. Her şey kendiliğinden oluyordu ve maalesef şu an kendimi iyi hissediyordum.

Eve gitmek için taksi çağırmak istediğimi söyleyince “Ben seni eve bırakırım” teklifine “İyi bari” dedim. Çünkü şu an her şey, bir faydanın etrafında dönüyordu. Eve gitmek için taksi çağırmak istediğimi söyleyince “Ben seni eve bırakırım” teklifine “İyi bari” dedim. Çünkü şu an her şey, bir faydanın etrafında dönüyordu. Madem öyle, faydam olan hiçbir şeye hayır demesem de olurdu. benim taksiyle gidebileceğimi, hiç yorulmam gerektiğini falan söylemedi. İçimden gelmeyen şeyleri zorla yaşadığım bir gün değildi bugün, napayım? Bir ara yolda vites topuzunu ve elimi aynı anda tuttuğunu fark ettim. Büyük ihtimalle ya bir ilişkinin hasretini çekiyordu ya da bana ayıp olmasın diye böyle davranıyordu. Halbuki bunları dert etmeyen hatta istemeyen belki de tek kadınla şu an yan yana oturuyordu ama bunu bilmiyordu. Çantamdan evin anahtarını çıkartmak için bundan iyi bir zamanlama olamazdı; elimi geri aldım.

Ne yaşadığımı değerlendirecek kadar içimde en ufak bir pişmanlık hissetmeden yattım o gece kendi yatağıma. Kimisine göre bu yaptığım büyük orospuluktu, kimisine göre özgürlüğün ta kendisiydi. Hiçbiri ama hiçbiri umrumda değildi. Yaşadığım şeyi bir kavramın içine sokup, ona türlü türlü bahaneler bulup kendimi aklayacak değildim. Beni ele geçiren her neyse onunla birlikte mutluydum sadece. Çok zorladım ama yapamadım: Pişman olmadığım için özür dilerim (Beyza) (İki günlük bir çalışmanın eseri)

Categories: Uncategorized

KOCAMIN FANTAZİSİNE UYDUM, ALMANA SİKTİRDİM (CALIN

No Comments

KOCAMIN FANTAZİSİNE UYDUM, ALMANA SİKTİRDİM (CALIN

Slm arkadaşlar. Anlatacaklarım Almanyada yaşayan benim gibilerine örnek olsun. Kocamla Türkiyede tanıştık ve evlendik. Beni buraya o getirdi. Evleneli 9 yıl olmuştu. Her geçen gün kocam benden uzaklaşıyor ve artık beni gözü görmüyordu. Kocamın beni yok gibi saymasına çok içerliyordum, ama elimden birşey gelmiyordu. Bir gün yataktaydık ve kocama, “Ne olur söyle, neden böyle olduk? Bir hata mı yapıyorum sana karşı?” falan derken, kocam ağzındaki baklayı çıkarmıştı. Benim sexte onu tatmin edemediğimi, kendisinin çılgınca şeyler istediğini ve benim çok kapalı ve tutucu olduğumu anlattı. Benim kafamın halen Türkiyede olduğunu, oysa kendisinin düşüncelerde başka bir dünyada yaşadığını uzun uzun anlatmıştı. Ben de, “Ne yapabilirim kocacım? Ben de böyle olmak istemiyorum. Sen benim kocamsın, ne yapmamı istiyorsan söyle ben yapayım.” dedim.

Bunun üzerine kocam, “Senin azgın bir kadın olmanı istiyorum, beni etkilemeni istiyorum, fantazilerini anlatmanı istiyorum, yatakta (sikişli, amlı, yaraklı) konuşmanı istiyorum, yeni heyecanlar istiyorum!” dedi. Kocama, “Ne anlatmamı istersin kocacım?” dedim. Kocam da, “Mesela rüyanda veya hayallerinde hiç mi başka bir erkekle sikişmedin, onu anlat!” dedi. “Tamam aşkım, anlatayım.” dedim. Oysa hiç öyle şeyler yapamamıştım, ama kocamı etkilemek istiyordum, yapmışım gibi anlatmaya başladım: “Alman komşumuz sen işteyken evimize geldi. Yakışıklı adamdı. Yeni banyo yapmıştım, bornozla kapıyı açtım, adamı içeri aldım. Karşısına oturup bornozu açtım, altımda hiçbirşey yoktu. Adam amımı görünce siki kalktı, kocaman oldu. Dizlerimin üzerinde sürünerek, adamın önüne gittim, sikini çıkarıp ağzıma aldım yaladım.” deyip, yavaşca kocamın sikine doğru eğildim ve yalamaya başladım. Hem kocamın sikini yalıyor, hem fantazi anlatıyordum.

Kocam da, siki de çıldırmış gibiydi, gözlerini kapatmış, “Karıcım devam et, evet, işte böyle, devam!” diyordu. “Onu bu yatağa getirdim. Hemen soyunduk, sonra adam kalın yarrağını amıma yerleştirip çılgın gibi sikmeye başladı. Beni evire çevire siktikçe ben zevkten inliyordum.” diye anlatırken, kocam beni deli gibi sikmeye başladı. Hemde nasıl sikiyor, terden sırıl sıklam olmuş, kuduruk bir halde beni sikiyordu, delirmiş gibiydi. Ben de bu delice sikişin tadını alıyordum, kocam uzun zamandır beni böyle istekli sikmemişti. Kocam sonunda içime patlarcasına boşaldı ve yanıma uzandı. “Harikasın karıcığım, muhteşemsin!” diyerek boynumu, boğazımı öpüp kokluyordu. Sanki yeni evlendiğimiz zamanki gibiydik. “Karıcım yeni heyecanlara ihtiyacımız var, bak nasıl kendimizden geçtik, işte böyle olalım.” diyordu durmadan. Anlattıklarıma kendim de şaşırmıştım, fakat kocamın beni sikişi ve iltifatları çok hoşuma gitmişti.

Kocam ertesi akşam, “Hadi bir çılgınlık yapalım, telefonda rastgele birini arayalım, erkek çıkarsa sen onla telefonda sex yapacaksın, ben de seni (o adam sikiyormuşcasına) sikecem.” dedi. “Tamam.” dedim. Hemen aradık rastgele birisini. Alman bir erkek çıktı. Adam telefonda daha, “Halo.” deyince, ben adama direkt, “Beni telefonda boşaltırmısın?” dedim. Adam şaşırmıştı. “Lütfen, telefonda sex istiyorum!” dedim. Adam dünden razıydı. Başladık konuşmaya, adam telefonda ne diyorsa kocam bana aynısını yapıyordu. Almana, “Amımı yalamanı, dilini amıma sokmanı istiyorum, hadi dilini sok canım…” falan diye konuşuyordum, kocam da kuduruklar gibi amımı yalıyordu. Üstümden utanmayı her dakika daha da atıp, telefondaki Almana, “Beni kocamın yanında domaltıp sikmeni istiyorum!” deyiverdim. Kocam beni domalttığı gibi, arkadan amıma sokup deli gibi sikmeye başladı. Telefondaki Alman’ın boşalmasıyla, kocam da kendinden geçercesine boşaldı…

Sevişmelerimiz bir müddet böyle devam etti. Yine azdığımız bir gün, kocam, “İstermisin seni bir başkası gerçekten siksin, ben de seyredeyim?” deyince, “Sen istiyorsan, evet, istiyorum kocacım.” deyivermiştim. Kocam bu kararımı sevinçle karşıladı ve bana karşı davranışları olumlu yönde değişmişti. Artık kocam evde benle ilgileniyor ve her dediğimi yapıyordu. Bense çok değişmeye başlamıştım, kendime olan güvenim geliyordu. Daha dekolte elbiseler, seksi iç çamaşırlar giyiyordum. Saçlarım, makyajım değişiyor ve kadın gibi kadın oluyordum.

Kocam o günden sonra internetten beni sikecek erkek aramaya başladı. Bir akşam bana, “Gelirmisin canım, bak online bir Alman çift var, onlarla tanışalım.” dedi. Alman çiftle karşılıklı Webcamları açtık ve birbirimizi tanıttık. Onlar daha önce bu tür ilişki yaşamışlar. Webcamda karşılıklı soyunduk, sanal seks falan yaptık. Önce Alman, karısını sikerken Webcamda bize izlettirdi, ardından da kocam beni sikti, Alman çift izledi. Muhabbeti iyice ilerlettik ve bu Alman çiftle buluşmaya karar verdik. Bizi evlerine davet ettiler, kabul ettik, haftasonu için randevüleştik.

Haftasonu olmuştu. Alman çiftin yaşadığı şehre gittiğimizde heyacan son noktada idi. Evlerine yaklaştıkça, hem kocam, hemde ben titiriyorduk. Zili çaldığımızda mükemmel bir şekilde karşılandık. Kadın bana sakin olmamı, ilk defasında kendisinin de böyle heyecanlı olduğunu anlatıyordu. Yemek yedik, birer kadeh şarap içtik. Sonra kadın bana, “İstersen alışman için ilkinde ayrı ayrı odalarda yapalım.” deyince, “Sen bilirsin.” dedim. Kadın oturduğu yerden kalktı, “Evet beyler, artık işimize bakalım.” dedi. Kocası da gülümseyerek, “Evet, değişik zevkler yaşama zamanı geldi.” diyerek karısını öptü ve kocama, “Evet, dostum, karımı sana teslim ediyorum. Artık senin karın sayılır, onu mutlu et!” diye kocama sundu. Kocam ve ben kıpkırmızı olmuştuk. Kadın hemen kocamı kaldırıp elinden tuttu, “Hadi aşkım, öbür odaya geçelim.” dedi ve yan odaya götürdü.

Ben adamla yalnız kalınca titriyordum halen. Adam çok kibar davranıyordu bana, “Lütfen sakin ol. Eğer istemiyorsan yapmayız, yeterki sakin ol.” diyerek yanıma oturdu. Konuşuyorduk ve şaraplarımızı yudumluyorduk. Öbür odadan karısının inlemeleri duyulmaya başladığında, adam bana gülümseyerek, “Gel.” dedi ve koridora çağırdı. Yanına gittiğimde, kapı aralığından karısını ve kocamı gösterdi. Çırıl çıplak soyunmuşlar, kocam Alman kadının amını yalıyordu. Kadın kendinden geçmiş şekilde inlerken deli gibiydi. Ben bakarken adamın arkamdan yavaşca bana sarıldığını hissettim. “Şu an kocan ve karım sikişin ön hazırlığındalar, ben de seni istiyorum, bak çekinecek birşey yok!” diye yavaşca beni kulaklarımdan öpüyordu. Kızarmam artmış, fakat ‘yok, yapma’ demiyordum. Adamla tekrar salona geçtiğimizde, aklım kocamla kadının biraz sonra sikişecek olmalarıyla meşguldü.

Salonun ortasında, adam bana arkamdan sarılmış, yavaşca elini önüme, amıma atmıştı. İlk defa kocam dışında bir başka erkeğin eli amımdaydı. Önce eteğimin üzerinden okşadı biraz, sonra elini külodumun içine soktu. Zaten nemli olan amım iyice ıslanınca, dayanamadım birden döndüm ve adamın dudaklarına yapıştım. Artık iyice azmıştım. Adam dudaklarımı koparırcasına beni yatakodasına götürdü. Önce beni soydu, sonra kendi soyundu ve beni yatağa uzattı. Her tarafımı öpüp yalamaya başladı. Dudakları amımı yalarken, sadece onun usta bir sikici olduğunu düşünüyordum, kendimi bırakmıştım. Adam amımı yalayarak beni boşalttıktan sonra, beni ters çevirdi ve götümü yalamaya başladı. Kocam da bazen götümü yalardı, fakat göt deliğimi bu kadar uzun yalandığını hatırlamıyorum. Götümün yalanmasından müthiş zevk alıyordum. Birden pozisyon değiştirdik, 69 olduk. Tüm iştahımla o kocaman yarağı yalıyordum. Adam zevkten inliyor, “Süper, bravo!” diye beni motive ediyordu…

Derken beni sırtüstü çevirip bacaklarımı ayırdı ve yavaş yavaş yarrağını amıma sokmaya başladı. O uzun ve kalın yarak amıma girdikçe beni delirtiyordu. Ne yalan söyleyim, siki kocamınkinden daha iyidi ve ustaca sikiyordu. Amıma yüklendikce ben kendimden geçiyordum, gözlerim kapanmış, orgazmdan orgazma sürükleniyordum. Gözümü bir ara açmıştım ki, kocam ve kadın yanımızdalardı, sarmaş dolaş, gülümseyerek bize bakıyorlardı. Adam kocamdan ve karısından çekinmeden, halen deli gibi sikiyordu beni. Kadın yanıma diz çöktü, üzerime eğildi ve gözümün içine bakaraktan beni dudaklarımdan öpmeye başladı. İlk defa bir kadınla öpüşüyor olmama rağmen, çılgınca öpüşüyorduk. Kocam da kadının arkasına geçti ve kadını sikmeye başladı. Beni siken adam hızlanmıştı iyice, “Jaaa, ich komme!” diye bağırarak, sikini amımdan çıkardı ve memelerime boşaldı. Kocama dönerek, “Süper karın var, müthiş sikişiyor!” dedi. Kocam, “Senin karın da süper sikişiyor!” dedi ve çok geçmeden kocam da kadının sırtına boşaldı…

Ardından banyoya girdik temizlendik. O gün sabaha kadar, çeşitli pozisyonlarda sikiştik, kocamın fantazisi gerçekleşmiş, ben de başka bir erkekle sikişin tadını almıştım. İleriki zamanlarda kocamın daha renkli, daha değişik fantazileri oldu, hepsini gerçekleştirdik. Kocamın fantazileri sayesinde seks hayatımız artık monoton ve sıkıcı geçmiyor. Kocam bana yeniden aşık oldu! Kocama minnettarım ve buradan teşekkür etmek istiyorum: “Sağol kocacım! Bana başka zevkler tattırdığın için teşekkür ederim aşkım!”

Categories: Uncategorized
adıyaman escort